Fenerbahçe ligde önde iken de antrenör İsmail Kartal’ın takıma, bu kadroya çok hafif geldiğini dile getirenlerdenim. Nitekim Başkan Ali Koç’un saha dışındaki müthiş enerji ve çırpınmasını boşa çıkaracak şekilde belki de gelmiş geçmiş en iyi oyuncu kadrosuna sahip futbol takımının sezonu kupasız kapatmasına neden oluyor!
Bu saatten sonra takım ligi nerede bitirirse bitirsin milyonların boynunun bükülmesine neden olmuş, olağan üstü kadroyu sefile düşürmüş, urbası sırtına bol gelmiş hoca olarak futbol tarihi yazacak onu.
Düzgün bir kimliğine karşın hem antrenör hem mental olarak bu yükü kaldıramayacağı ortada iken başından beri camia başarılı olmasını, Ali Koç başkanın en azından futbolda da bir şampiyonluğu olsun istedi.
Avrupa’dan çeyrek finalde Olimpiakos maçındaki harakiri varı 3 oyuncu değişikliği ve genel oyun stratejisi sonucu takımın elenmesi, ardından Sivas deplasmanında alınan sonuçla İsmail Kartal, en samimi destekçilerini de kaybettiği gibi bu kadroya hafif geldiğini de bir anlamda doğrulatmış oldu.
Sosyal medya hesabımda duruyor; Olimpiakos maçının ikinci yarısında takım 1-0 önde ve rahatlıkla bir iki gol daha atıp yarı finale çıkabileceğimiz varsayılırken (o meşhur oyuncu değişikliklerini yapmadan önce) aynen aşağıdaki yorumu yapmışım.
“Elenir ya da eleriz.
İsmail Kartal kusura bakma sen değil Fenerbahçe'nin,
Süper ligde hiç bir takımın hocası olamazsın.
Sen git Anadolu Kavağında Cemalettin Sarıçiçek dostumuza yarenlik yap.”
Çünkü takım son aylarda güçlü kadrosuna rağmen top oynamaktan çok uzak, ite kalka son dakikalarda bireysel becerilerle atılan gollerle galip geliyordu. Daha doğrusu ortada takım makim bırakmayan hoca her maçta ve sonrasında bozuk plak gibi kendi rüştünü ispata, egosunu tatmin etmeye şartlanmıştı!
Neden Okan Hoca övgüler alırken o hep yeriliyordu!
İyi de senin oynattığın oyun, oyuncu tercihlerin, oyun okuman ortada. Maçlardan sonra kimlik bunalımı sergileyeceğine saha dışında bir şeyler oluyorsa bile bu oyuncu kadron ile Sivas’ı da, diğerini hakeme rağmen eze eze yeneceksin!
Bunu başaramamışsan taraftarı futboldan soğutmanda çok normal!
Tekrar edeyim soğuma sarı lacivertten değil, futboldan!
Çünkü, Fenerbahçe markası futboldan ibaret değil, hali hazırda Türkiye’nin en büyük ve başarılı spor kulübü.
Önceki hafta kadınlar basketbolda açık ara hem Avrupa, hem lig, hem de kupa şampiyonu olan takım gururla izlendi. Ardından erkekler voleybolda ikincilikle mutlu olundu, dünde kadınlar voleybol finalinde Eczacıbaşı’nı yenerek tekrar şampiyon olmanın gurur ve mutluluğunu yaşadı camia. Çarşamba akşamı da erkek basketbol takımı Euroleague basketbolda dörtlü finale kalma müsabakasında Monaco ile oynayacak.
Ama kabul edelim ki Türkiye’de futbol daha bir ön planda.
Futbolda da matematiksel olarak hala takımın süper ligde şampiyon olma olasılığı mevcut.
İsmail Kartal’da bunu bildiğinden, Sivas spor maçı sonrası “5 maçın 5'ini de kazanıp şampiyon olmayı hedefliyoruz" açıklaması yaptı.
Sadece kendinin kazanması artık yetmiyor ama olabilir mi yine de bi bakalım…
İçerde Beşiktaş, Kayseri ve İstanbulspor’u, deplasmanda Galatasaray ve Konyaspor’u bu umut vaat etmeyen oyununla yenip 15 puan alacaksın!
Mucize!
Galatasaray’ın her yönüyle yakaladığı bu ivmesi varken içerde Sivas ve Fenerbahçe, dışarda Adana Demir, Karagümrük ve Konya karşısında toplam 5 puan kaybetmesini bekleyeceksin!
Yanı senin Galatasaray’ı yenmen yetmiyor, rakibinin kalan diğer 4 maçından en azından birinde de berabere kalması gerekiyor!
Mümkün mü?
Takımların oyun kalitesine bakarsan zor ama futbol bu, eğrisi doğrusuna gelirse tüm Fenerbahçelilerin, Ali Koç başkanın onuru kurtulmuş olur!
Ancak üstüne basarak belirteyim, Fenerbahçeli oyuncular İsmail Kartal’a rağmen bu kadar yüksek puan alabilme başarısını gösterip takımın yarışta kalmasını sağladılar. Aynı şekilde antrenörlerinin saçma sapan müdahalelerine maruz kalmazlarsa bunu başarabilir ve takımın şampiyon olmasını sağlayabilirler.
Kalan 5 haftada antrenör değişikliği beklenmediğinden İsmail Kartal’da bilmeli ki, takım (sana rağmen) şampiyon olsa, tarih seni “İsmail Kartal’a rağmen” diye yazacak.
Recep Ali Aksoylu / 23 Nisan 2024