10075,20%1,14
35,34% -0,08
36,41% -0,21
2997,67% -0,09
4860,27% 0,00
2013'te yayınlanmaya başlayan İngiliz dizisi Peaky Blinders, büyük kitlelere ulaşmayı başarmış bir suç dizisi. Gerçek bir hikayenin yansımasını izlediğimiz bu dizi hakkında mutlaka bilmeniz gereken detayları bu içeriğimizde sizler için derledik.
İngiliz dizilerini tartışmasız hepimiz çok seviyoruz. 2013 yılında yayınlanmaya başlayan Peaky Blinders ise ilk aklımıza gelen yapımlardan birisi. Şu anda 6 sezonu mevcut olan bu muhteşem diziyi hepimiz bayılarak bir solukta izledik. Eğer hala Peaky Blinders izlemediyseniz, izlemenize motivasyon sağlayacak 7 harika nedeni sizler için bu içeriğimizde bir araya getirdik.
1. Cillian Murphy, Sam Neill, Helen McCrory, Tom Hardy gibi popüler isimlerin yer aldığı Peaky Blinders’ın öncelikle bir kurgudan ibaret olmadığıyla başlamak istiyoruz. 19. yüzyıl sonu 20. yüzyılın başlarında Birmingham’da oldukça ünlü olan Peaky Blinders suç çetesinin anlatıldığı bu dizi onların yaşadığı gerçeklikleri bizlere tam anlamıyla yansıtmaya çalışıyor. Uzun yıllar önce Birmingham sokaklarını kontrol altına alan bu çetenin yaşadıklarını oldukça etkili oyunculuklarla izlemek gerçekten çok keyifli!
2. Birmingham, biraz rahatsız edici bir şöhrete sahip olan İngiltere’nin en ünlü şehirleri arasında yer almaktadır. Şehrin hep kötü ve tehlikeli anılmasının ötesinde bu dizide şehrin sadece güzelliklerini görüyoruz. Viktorya Dönemi gecekondu mahallelerinde ve karanlık arka sokaklarında görünen sanayi güzelliği, şehri kendine hayran bırakıyor. Bu diziyi izlerken hem senaryonun güzelliğine kendinizi kaptırıyorsunuz, hem de Birmingham’ın gizli güzelliğine şahit olma imkanı yakalıyorsunuz.
3. Peaky Blinders’ın bu kadar etkileyici olmasının en büyük sebeplerinden biri de kesinlikle muhteşem müzikleri. Nick Cave & The Bad Seeds yapımı Red Right Hand adlı tema müziği hepimizin kulaklarında yer edindi. Dizide sürekli duyduğumuz müziklerin dizinin döneminden oldukça ötede olması da oldukça ilginç. Arctic Monkeys, Radiohead gibi popüler İngiliz grupların popüler şarkılarını dizinin sahnelerinde arka planda duyabiliyorsunuz.
4. Dizinin tamamen bir kurgudan ibaret olmadığını başta söylemiştik. Dizideki ana karakterler kadar yan karakterlerin de gerçeklik payı var. Dizide geçen tarihi karakterler diziye muhteşem bir hava katıyor ve daha çok ilgi çekici hale getiriyor. Bu karakterlerden en çok bilineni kuşkusuz Winston Churchill. Dizinin daha ilk bölümünde Andy Nyman tarafından canlandırılan Churchill, o zamanlar sadece bir Devlet Bakanı’ydı. Dizide önemli bir detay olmamasına rağmen bu gibi ünlüler diziyi de yukarı taşıyor.
5. Dizi, ağabeylerinin yanında sesini duyurmak için çabalayan Ada Shelby, ailenin ikinci beyni Polly Shelby ve Annabelle Wallis’in canlandırdığı Grace gibi pek çok güçlü kadın karakteri de bünyesinde barındırıyor. Dizide yer alan bu güçlü kadın karakterler diziyi kesinlikle daha da çekici kılıyor.
6. Peaky Blinders’ı yaratan Steven Knight, Birmingham’da büyüyen bir senarist olduğu için bu şehre hakimiyetini senaryoda ve sahnelerde oldukça net görebiliyoruz. Dizinin oluşmasında ailesinin anlattığı hikayelerin oldukça önemli bir paya sahip olduğunu belirten Knight, dizide geçen olayların çoğunun kendi babası tarafından yaşandığını söylüyor.
7. Dizideki muhteşem oyunculuklar bu dizinin tabiki de bel kemiğini oluşturuyor. Dizinin en önemli karakteri Tommy Shelby’yi canlandıran Cillian Murphy’nin performansı takdire şayan. Paul Anderson, Sam Neill ve Helen McCrory’nin canlandırdıkları karakterler de dizinin kilit isimleri arasında yer alıyor. Dolayısıyla bu oyuncuların performansları da oldukça önemli.
1. Mükemmel müzikler, harika kurgu ve çekim kalitesi..3.sezon hasreti 5 mayıs itibariyle sona eriyor..
2. İzlemeyen varsa başlamasını öneririm. özellikle dönem dizilerini seviyor iseniz bu dizi, boardwalk empire'dan sonra izlediğim en iyi dönem dizisi.
3. Boş zamanımın çoğunu amerikan ve ingiliz yapımı dizileri izleyerek geçiren birisiyim, şu ana kadar o kadar çok dizi izledim ki say desen sayamam en düşkün olduğum tarz da komedidir. Peaky blinders'a geçen hafta başladım yaklaşık 6 gün içinde falan bitti gitti. 6 bölüm ama bölümleri 55dk. müzik,aksanlar, atmosfer,sinematografi, çekimler, viski içişler, racom kesişler, sigaralar, kokain vs falan insana izlerken bi viski koydurup bi de sigara yaktırıyor. tabi bi arthur ya da tommy gibi o viskiyi sigarayı içemiyoruz ama özeniyor insan.
4. Efsane ötesi bir dizi, berbat ötesi bir altyazı ile izlememe rağmen 3-4 günde 3 sezonu bitirdim, ingilizceyi çözünce bir daha izleyeceğim.
5. Üç sezonu geride bırakıp dördüncü sezona yelken açmış bu taş gibi diziye 4 sayfa entari girilmesine üzülüyorum çünkü izlemelisiniz. seviniyorum çünkü özel hissettiriyor. bu diziye gereken önemi verin arkadaşlar. izleyin. pek sevmediğim ispanyol bi hatunun tavsiyesi üzerine biraz önyargılı olarak izlemeye başladım. ilk bölümlerde figüranların ve sahnelerin yapaylığı abartı pahalı parfüm reklamı kompozisyonları ve aha ben burdayım beni çek diye kadrajın ortasında biten figüranların etkisi giderek azaldı ve kendini sisli, sert, viski kokan bir havaya bıraktı. nadiren tekrar izlenecek düzeyde güzel bir dizidir, çekim kalitesi ve oyunculuklar harikuladenin ötesindedir. seyir zevkidir. önünüzü ilikleyip izleyin.
6. Sadece muzikleri icin bile izlenebilecek dizi. bence gunumuz muziklerinin eski zaman dizisinde kullanilmasi yukardaki yorumun aksine cok keyif veriyor. evet bildigimiz muzikler ama dizi icerisinde kullanimi tatli bir sekilde ayarlandigi icin bildigimiz konseptlerinin disina cikiyor.
7. Yaratılan atmosfer, dizinin müzikleri ve harika oyunculuklar. bana göre hak ettiği değeri göremese de her kaliteli dizi izleyicisinin ilgisinin çekmiştir. özellikle bu son yayınlanan 4.sezonuyla bambaşka bir seviyeye çıkmış dizi. açıkçası sezona başlarken bu denli görkemli bir hikaye bulacağımız hiç düşünmemiştim. yahu bu adrien brody ne rol kesiyor arkadaş. büyük oyuncu olmak böyle bir şey olsa gerek yeminle boardwalk empire özlemimi giderdi. perşembe günü sezon finali yayınlanacak. her sezonun 6 bölüm olması dizinin en kötü özelliği ama belki de kalitenin korunması için böylesi daha iyidir. 1 sene daha beklemek çok zor olacak :(
8. Bu dizideki polly adlı karakter o kadar itici ki artık alakasız kişilerle olan sahneleri geldiğinde hayatımda yapmayacağım şey olan ileri alma işine giriyorum. görmeye tahammülüm yok. o artislikleri, cool görünme çabası, sigara içişi herşeyi batıyor kadının. kiliseye girince bile soyadıyla işini hallettirme terbiyesizliği. sabırsızlıkla mort edildiği sahneyi bekliyorum. tabi varsa öyle bir sahne.
9. İyi bir senaryosu olduğu aşikar fakat tommy shelby, alfie, john veyahut polly karakterlerini başka aktörler oynasa dizi bu kadar tutulmazdı benim tahminimce. senaryo yazılırken ilk önce karakterler değil de aktörler belirlenmiş sonra da bu aktörlerin oynayacağı karakterler oluşturulmuş gibi bir hava var ama bu hava kesinlikle negatif bir etki sahibi değil. izlendiği için kesinlikle pişmanlık yarattırmayacak bir dizi, hala izlemeyen varsa bir an önce başlasın derim.
10. Çok çok kaliteli dizi. açıkçası çukur’u bundan çarptıklarını düşünüyorum. tommy shelby sigara içişi var ya öff adama bir paket bitirtir. çok iyi dizi konusu, mekanı, giysiler, ortam. underrated biraz ama la casa de papel gibi ortalık malı olmasını istemiyorum. cillian murphy mavi gözlerinin ve melankolik halinin hastasıyız.
Çete içerisinde kimseye danışmadan karar vermesiyle ünlü Shelby, çetenin ikinci adamı olarak bilinmektedir. Hem merhametli hem de acımasız bir karakter olan Shelby, zekası ve ileri görüşlülüğüyle dizinin fenomen karakterlerinden birisidir.
Arthur, Shelby kardeşlerin en büyüğüdür. Yetenekleri diğerlerine göre daha sınırlı olsa da çete lideri olarak bilinmektedir. Genelde çetenin işlerinin büyük bir çoğunluğunu kapsayan, at yarışı bahis işleriyle ilgilenir.
Peaky Blinders çetesinin içinde neler olup bittiği hakkında bilgi toplar. Peaky Blinders çetesinin içinde neler olup bittiği hakkında bilgi toplar.
Shelby ailesinin en büyüğü ve onların teyzesidir. Aileyi bir arada tutan Polly, dinine bağlı koyu bir Katoliktir. Çetede alınan kararlarda oldukça yön verici bir karakterdir.
Birmingham’ın çamurlu yollarını kat ederek şehrin barına ulaşır. Barın sahibine burada çalışmak istediğini söyler. Şaşkın bakışlı barın sahibi, şaşkınlığını üzerinden attıktan sonra Grace’in ısrarı ve yeteneğine istaneden onu işe alır.
Bir soygun olayını araştırmak için dönemin Dışişleri Bakanı Winston Churchill tarafından Birmingham’a gönderilir.
Ailenin tek kız çocuğu ve çete işleriyle uzaktan yakından hiç bir ilgisi olmayan bir karakterdir.
Ailenin içkiye düşkün, sorumsuz üyelerindendir. John savaş sırasında karısını kaybetmiş ve dört çocuğuyla kalakalmıştır. Çetenin aldığı hiçbir kararda bir rolü yok.
NeOldu.com / Sinema
