Deneme Bonusu Veren Siteler deneme bonusu veren siteler 2024 deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler casino siteleri 2024 casino siteleri deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler casino siteleri deneme bonusu veren siteler casino siteleri 2023 instagram takipçi satın al slot siteleri bonus veren siteler yeni casino siteleri yeni casino siteleri deneme bonusu veren siteler kazandıran bahis siteleri 30tl bonus veren siteler casinositeleri.best hoş geldin bonusu veren siteler bonus veren siteler rokubet giriş casino siteleri parmabet grandpashabet slot oyun siteleri canlı casino siteleri slot siteleri casino siteleri deneme bonusu veren siteler bonus veren siteler deneme bonusu veren siteler bahis siteleri deneme bonusu veren siteler vbet deneme bonusu deneme bonusu veren siteler takip.org Tarafbet Onwin deneme bonusu Deneme bonusu Deneme bonusu Deneme bonusu Deneme bonusu Deneme bonusu
  • BIST 100

    9936,76%-0,48
  • DOLAR

    34,01% 0,23
  • EURO

    37,86% 0,12
  • GRAM ALTIN

    2756,25% 0,37
  • Ç. ALTIN

    4464,67% 0,00

Müslüman Kürd halkının dinmeyen acısı: Zilan Katliamı

Van'ın Erciş ilçesine bağlı Zilan Deresinde on binlerce Müslüman Kürd, 1930 yılında hunharca katledilirken aradan geçen onca yıla rağmen katliam hafızalardaki tazeliğini koruyor.

GÜNCEL 13.07.2024 09:56:00 0
Müslüman Kürd halkının dinmeyen acısı: Zilan Katliamı

Tarihler 1930 yılının 13 Temmuz'unu gösterdiğinde, Ağrı Dağı isyanları sırasında Ferik Salih Omurtak komutasındaki 9. Kolordu tarafından Üçüncü Ağrı Harekâtı'nın başlangıcından önce Van ilinin Erciş ilçesinde yer alan Zilan Deresi'ne sığınan Müslüman Kürd halkı, büyük bir kıyımdan geçirildi.

Zilan Katliamı (Komkujiya Zîlan) olarak bilinen bu katliamda 16 Temmuz 1930 tarihli Cumhuriyet gazetesine göre 15 bin kişi, bizzat Ağrı isyanında da yer alan Kürt yazar Hesen Hîşyar Serdî'ye göre Ademan, Sipkan, Zilan ve Hesenan aşiretlerinden oluşan 18 köyden 47 bin köylü, Ermeni araştırmacı Garo Sasuni'e göre ise aralarında 5 bin kadın, çocuk ve yaşlının da olduğu on binlerce kişi katledilmiştir.

İnsanlığın en ağır suçlarından birinin işlendiği o süreçte köyler yakıldı, insanlar evlerini terk etti, zorla topraklarından sürüldü.

13 Temmuz 1930'dan bugüne aradan geçen uzun yıllar; çocuk, kadın, erkek, genç, yaşlı demeden katledilen binlerce insanın acısını unutturamadı.

Yönünü Batı'ya çevirmiş yeni rejim, ulus devlet anlayışıyla hareket edip, Müslüman Kürdleri katliamlardan geçirdi. Şeyh Said'in şehid edilmesinden sonra sadece kıyama katılan kişiler ve aileler değil, kıyama katılma sözü verip katılmayan, kıyamdan haberi olmayanlar için de sürgün kararı çıkartıldı. Sürgün, Ağrı'da şok etkisi oluşturmuştu. Sürgün emrini duyanların bir bölümü teslim olmadı, direnme kararı aldı, yakalanıp sürgün edilenlerin bir bölümü ise sürüldükleri yerlerden kaçıp Suriye'ye geçti.

9 Mayıs 1928 tarihinde Türkiye direnişçileri vazgeçirmek için af çıkardı. Daha önce Süleyman Nazif, "Vaaz ve nasihat veya re'fet ve şefkat zamanı çoktan geçti, eline silah almış olan her asinin eli başıyla birlikte kesilmelidir." demiş, direnişçiler dağdan inmelerine rağmen İran'da faaliyetlerini sürdürdükleri için sonuçta Süleyman Nazif'in isteği uygulanmış oldu.

"Asiler geçim üssünden yoksun bırakılacak"

Bakanlar Kurulu Kararnamesi doğrultusunda; 7 Ocak 1930'da Genelkurmay Başkanlığı 9. Kolordu Komutanlığına, Bulakbaşı ile Şıhlı köyü arasında "asilerle meskûn olan köyler" ile sığınılan yerler ele geçirilerek "asilerin" geçim üssünden yoksun bırakılacağı, bölge "eşkıyadan temizledikten" sonra Ağrı Tepeler hattına doğru takip edileceği ve bölgede jandarma alayları için lazım olan yerlerden başka meskûn yer bırakılmayacağına dair emir verildi.

Ordu, iki kolordu (7. Kolordu ve 9. Kolordu) ve 80 uçaktan oluşan hava gücü kullandı. Cumhuriyet gazetesi özel muhabiri Yusuf Mazhar'ın aktardığına göre, isyana katılan bütün köyler yakılırken 15 bin kişi kadar kişi Zilan Deresi'nde katledildi. Sağ kalanların bir kısmı ise İran'a kaçıp katliamdan kurtulmayı başardılar.

Yunan taarruzundan daha fazla asker katliam için seferber edildi

Rejim, bütün dış müttefikleriyle birlikte harekete geçmişti. Sosyalist Sovyetler, Ankara Hükümeti'ne uluslararası destek sağladı. Ankara, İran Şahı ile anlaştı. Türkiye ile İran arasında toprak değişimi yapıldı. Van vilayetinin İran'a sınır bir bölümü Ağrı Dağı'nın doğuda kalan kısmı karşılığında İran'a verildi. Rejime başkaldıranların İran'a geçişleri engellendi ve imha hareketine girişildi. Rejim, dış destek sağladıktan sonra hava kuvvetlerini güçlendirerek bölgeye yönlendirdi. Bombardıman için 80 uçak kullanıldı. Yunanlara karşı yapılan büyük taarruza katılan askerden daha çok asker bu bölgeye seferber edildi.

Akıllara durgunluk veren Zilan Katliamına şahit olanların anlatımları da mezalimin boyutlarına işaret ediyordu.

Ağrı Dağı başkaldırısından sonra Zilan Vadisi'ne sığınan Kürtlere, dönemin Kolordu Kumandanı Salih Paşa tarafından yürütülen askeri harekatla tam bir soykırım uygulanır. Uçaklar tarafından Zilan bölgesi bombalanır, dağlar ve dereler ateş altına alınır. Bölgenin giriş ve çıkışları tutulur ve bölge on binlerce asker tarafından kuşatılır, katliam başlar. Yeni doğmuş bebekten, 90'lık ihtiyara kadar her yaş ve cinsiyetten insan; mitralyöze tutularak, süngülenerek yok edilir.

Diyarbakır eski milletvekillerinden Cavit Torun, cumhuriyetin ilk yıllarında yaşanan kanlı hadiseleri Dersim Katliamına işaret ederek şöyle değerlendiriyor:

"Cumhuriyet çok kanlı kurulmuş. Bunu hepimizin çok iyi bilmesi lazım. Dersim'de meydana gelen olaylarda, 13 bin 862 kişi katlediliyor. Dersim'de bombalama işini yapanların içinde Sabiha Gökçen var. Atatürk'ün manevi kızı, pilotu. Hiç kimsenin haberi yok. Sabiba Gökçe'nin bu işi yapmış olduğundan kimse haber alamadı da Sabiha Gökçen'den de mi bilgi almadı? Mümkün mü ki 13 bin 862 kişi öldürülecek de bu işten kimsenin haberi olmayacak."

Katliam Türkiye ve dünya medyasında geniş yer buldu

O gün bu olaylar Cumhuriyet gazetesinde şu şekilde kaleme alınmıştı:

"Ağrı dağı tepelerinde tayyarelerimiz çok şiddetli bombardıman ediyorlar. Ağrı Dağı daimi ve infilak ateş içinde inlemektedir. Demir kartallar asilerin hesabını temizlemektedir. Zilan Deresi ağzına kadar ceset dolmuştur."

Birleşik Krallık Dışişleri Bakanlığı'nın, yani İngilizlerin raporunda ise Zilan'da silahlı olmayan sivillere karşı gerçekleşen katliam, askerlerin büyük bir başarısı olarak yer almıştı.

3 Ekim 1930 tarihli Berliner Tageblatt gazetesi ise katliamı "Türkler, Zilan bölgesinde 220 köyü imha etti ve 4 bin 500 kadın ve yaşlı katletti." şeklinde aktardı.

Sovyetler Birliği Bilimler Akademisi ise "Zilan Bölgesi vadilerinden birinde 1550 kişi kesildi, Erciş bölgesinde 200 köy yakıldı, Patnos sahasında yakılıp yıkılmayan tek köy kalmadı, Türk askerleri, Kürtlerin hayvanlarını da alıp aşırdılar." şeklinde aktarıyordu.

CHP'nin Milli Şefi İnönü'den katliam sonrası kan donduran ifadeler

31 Ağustos 1930 tarihli Milliyet gazetesinde dönemin başbakanı ve CHP'nin Milli Şefi İsmet İnönü'nün demeci yayımlandı:

İnönü şu kan donduran ifadelere yer veriyordu: "Bu ülkede sadece Türk ulusu etnik ve ırksal haklar talep etme hakkına sahiptir. Başka hiç kimsenin böyle bir hakkı yoktur. Aslı astarı olmayan propagandalara kanmış, aldanmış, neticede yollarını şaşırmış Doğu Türkleridir."

Katliamın ardından bölge halkının tüm mallarına el konuldu, 1950 yılında Erciş Asliye Ceza Mahkemesi'ne mallarını geri almak için başvuran köylüler, herhangi bir sonuç alamadı.

Cizre'nin Bedirhan ailesinden olduklarını ve dedesinin 1908 yılında Cizre'de kardeşlerinden küserek Zilan bölgesine geldiğini anlatan Tahsin Akbulut, "O dönem dedem Feqé Muhammed köy muhtarıydı. Zilan Deresi dışından gelen firarlar vardı. Sözde bu firarların peşinden köye gelen askerler, köy halkına 'Kadınlar, gelinler ve kızlar ziynet eşyaları ile gelip bir imza atıp dönsünler.' diyordu. Bunu, halka nüfus sayımı diye anlatmışlar. Dedem bu askerlerin farklı niyetler taşıdıklarını seziyor ve köy halkına 'Gitmeyin, hükümet başımızı kesecek!' diyor. Ancak halkı buna inandıramıyor. Bunlar köylüleri bu şekilde kandırarak, Kondık ve Mülk diye adlandırdığımız iki köyde topluyor. Zilan Deresi'nde birçok köy var. Köylüler buralara toplatılırken o dönemde günümüz korucularının görevi gibi devlete para karşılığı bir nevi askerlik yapan milisler 'Zilan Deresi'nde isyan çıktı' diye hükümete haber verip yardım istiyorlar. Ve dere hemen kuşatma altına alınıyor. Her köye askerler gönderiliyor. Ve iki noktada topladıkları halkın üzerine mermi yağdırıyorlar. Kaç bin insan katledildi bizler de bilmiyoruz" dedi.

"Üç gün boyunca ölen annesini emerek hayatta kalmış"

Babasının insanlar taranırken hamile bayanların karnındaki çocukların bile acımadan öldürüldüğünü anlatırken gözyaşlarına hâkim olamadığını anlatan Akbulut, "Dedem de burada katledildi. Babamla bir amcam gidip dedemin cesedini aramış ancak bulamamışlardı. O dönem daha bebek olan amcamın oğlunu bulmuşlar, 3 gün sonra. Bu 3 gün boyunca ölen annesini emerek hayatta kalmış. Babam amcamı bulduklarında emdiği memenin hâlâ sütle dolu olduğunu anlatıyordu. Cesetler öylece günlerce orada kalıyor. Askerler gündüz insanların katliam alanına girmesine izin vermiyor, gece bir şekilde oraya gidenler oluyor onlar da buldukları akrabalarını oraya gömerek geri geliyorlar. Biz babamızdan bunları öğrendik, bunları duyduk. İnsanları toplayan askerler nüfus sayımdan dolayı imza atmaları gerektiğini söylemişler." şeklinde konuştu.

Cesetlerin altında sağ kalan Molla Abdurrahim

Tahsin Akbulut, köylerinde Molla Abdurrahim diye yaşlı birinin üç gün boyunca cesetlerin altında kaldığını belirterek, "Molla Abdurrahim birçok şeye tanık olmuş. Anlattığına göre katliamdan sonra milisler, kadınların ölüp ölmediklerine bakmışlar ve eğer ölmemişse öldürüp ziynet eşyalarını alıyorlarmış." diye konuştu.

Böyle bir zulmün dünyanın hiçbir yerinde görülmediğini ifade eden Akbulut, "İnsanlar öyle bir hile ile kandırılmışlar ki ekmek pişirenler ekmeklerini yarıda bırakmış, kadınlar çocuklarını kundakta bırakıp güya imza atıp dönecekler, hiç biri geri gelmemiş. Babam bunları anlatınca ağlıyordu. Bizler de 1950'de Menderes döneminde yerlerimize dönüş yaptık." dedi.

"O zaman 15 yaşındaydım, köyümüzü yaktılar, amcamı öldürdüler"

Katliamın gerçekleştiği 1930'da 15 yaşında olduğunu belirten Hacı Tahir Gelmez ise "Çevre köylerin tamamı toplanmış ve öldürülmüş dediler. Bizler dağa kaçtık, mağaralarda kaldık, saklandık. Bizden birkaç tanesi kaçarken öldürüldü. Hayvanlarımıza her şeyimize el koydular. Evlerimizi yaktılar. Ağrı taraflarına kaçtık. Milisler amcamı da öldürdü. Bizler de gece yanımıza hiçbir şey almadan sadece üzerimizdeki elbise ile kaçtık." dedi.

"Menderes döneminde dönebildik"

Katliamdan sonra onlarca yıl başkalarının evinde köle gibi çalıştıklarını ve memleketlerine dönemediklerini belirten Hacı Gelmez, sözlerini şöyle devam ettirdi:

"4 kişilik bir aileydik: Ben, babam, annem bir de bacım. Köyümüzde 4 kişi öldürüldü. Bunlar kaçarken öldürüldüler. Yaşanan katliamdan sonra devlet topraklarımızı çiftliklere çevirdi. 21 yıl boyunca buralar yasaklandı. Menderes döneminde buraya dönebildik. Bu süre içerisinde köylülerimiz Erciş'e gidemiyorlardı. Gidenlere de haksızlıklar yapılıyordu. Biz de 21 yıl sonra köyümüze döndük ancak köyümüz satılmış evlerimiz talan edilmişti."

1925'te Şeyh Said kıyamında, 1930'da Zilan'da, 1935'te Dersim'de; genel olarak 1923 ile 1950 arasında neler yaşandığına dair hem İstiklal Mahkemeleri hem de Genelkurmay arşivlerinin açılması hadiselerin karanlık noktalarına ışık tutacaktır.

Başta Kürt halkı olmak üzere vicdan sahibi herkes, başta Zilan Katliamı olmak üzere bölgede işlenen cürümler nedeniyle devletten özür bekliyor. 


Çocuklarınızda omuz hizasına dikkat! Fark varsa...

Cumhurbaşkanı Erdoğan: OVP'ye güvenimiz ve desteğimiz tamdır

“Bir Yönetmen Bir Söyleşi” sinemaseverlerle buluştu  

‘TahtApp’ az gören çocuklara ışık oluyor

RUMELİSİAD'dan istihdam çalıştayı

TransAnatolia’da sona yaklaşılıyor

Keşansporlu eski futbolcular, 8 Eylül’de Keşan’da buluşacak

Başkan Yalçın: “Kentsel dönüşüme karşı çıktığınızı tarih yazacak”

Melek yatırımcılarla girişimciler buluşacak

Engelliler tasarruf tedbirlerine takılmayacak

Milli 'Hızlı'da ilk test 2025'te

Büyükşehir KAYMEK’ten personeline yangın eğitimi

Hisarcıklıoğlu: “OVP ile önemli bir yol haritası sunuldu”

“180 milyon TL’lik altyapı yatırımı Söğütlü’ye hayırlı olsun”

“180 milyon TL’lik altyapı yatırımı Söğütlü’ye hayırlı olsun”

37 bin dekar mısır tarlası tarıma kazandırıldı

Sakarya'da sürücü ve yolcu güvenliği en üst seviyeye çıkarılıyor

Uludağ Elektrik'ten elektronik fatura kullanımına teşvik

Havacılıkta Notam ne demek? Notamlar nerede yayınlanır?

Nilüfer Belediyesi’nden 1350 öğrenciye kırtasiye desteği

İnterseks ne demek?

Beyaz kod 1111 ne demek, nasıl yapılır?

Mhk012 hatası ne demek? mhk012 hatası nasıl çözülür?

İntibak ataması ne demek?

Intel işlemcide H, F, G, K ne demek? Intel işlemci türleri

Ekümenik nedir? Ekümeniklik ne demek?

İtfa nedir? Hukukta borcun itfa edilmesi ne demek?

Ümit Milli Takım ne demek, kimlere denir?

Adana örf ve adetleri nelerdir? Adana'nın gelenekleri neler?

Adıyaman örf ve adetleri nelerdir? Adıyaman'ın gelenekleri neler?

Yükleniyor

Çocuklarınızda omuz hizasına dikkat! Fark varsa...

Cumhurbaşkanı Erdoğan: OVP'ye güvenimiz ve desteğimiz tamdır

“Bir Yönetmen Bir Söyleşi” sinemaseverlerle buluştu  

Milli 'Hızlı'da ilk test 2025'te

Havacılıkta Notam ne demek? Notamlar nerede yayınlanır?

İnterseks ne demek?

Beyaz kod 1111 ne demek, nasıl yapılır?

Mhk012 hatası ne demek? mhk012 hatası nasıl çözülür?

İntibak ataması ne demek?

Intel işlemcide H, F, G, K ne demek? Intel işlemci türleri

Cumhurbaşkanı Erdoğan: OVP’ye güvenimiz ve desteğimiz tamdır

Dilruba Kayserilioğlu hakkında yeni dava açıldı

İmamoğlu, Kara, Hava ve Deniz Harp Okulları'nın birincilerini tebrik etti

Alper Taş: Subaylar kadın diye belediye başkanının eşiyle tokalaşmadı

NOW TV'den 'Gülbin Tosun' kararı: Mansur Yavaş paylaşımı sonrası 'zorunlu' izne çıkarıldı

Erdoğan: O günkü cesaretle yine Malazgirt’teyiz

İmamoğlu'ndan Kılıçdaroğlu ziyareti ile ilgili açıklama

Trabzon Saadet Partisi'nden İlçe Divan Toplantısında Dikkat Çeken Vurgu!

Ocaklı: Mülkiyet hakkını ihlal etmeyin, çiftçiye destek verin

CHP Genel Başkanı Özgür Özel; Koçyiğit, Konuralp ve Şık’a Geçmiş Olsun Dileklerini İletti

Fındık Üreticileri Hayal Kırıklığı İçinde! Trabzon ve Karadeniz'de Fındık Fiyatları Beklentileri Karşılamadı

Sultangazi’de silahlı saldırıya uğrayan kuyumcu hayatını kaybetti

Aksaray’ın nüfusu patladı! Net göç rakamları dudak uçuklattı!

Trabzon Emek ve Demokrasi Platformu’ndan Cankurtaran’daki Ağaç Kıyımına Tepki!

Hopa’da ağaç kıyımına karşı direnen Reşit Kibar’ın vurulma anı ortaya çıktı

Artvin’de Yaşanan Acı Olaya Trabzon'dan Tepki! "Yaşam alanlarının talan edilmesine geçit verilmeyecek"

İnegöl’de 'Zaferden Kurtuluşa' pedal basıldı

AKOM'dan İstanbul için kuvvetli yağış uyarısı

Rize, Artvin, Ordu, Giresun'a Mobing! 1 milyon yolcu Trabzon'a kaydırılıyor!

Çok sayıda ili sel vurdu: 1 kişi can verdi, 1 kişi ise kayıp

RUMELİSİAD'dan istihdam çalıştayı

Melek yatırımcılarla girişimciler buluşacak

Hisarcıklıoğlu: “OVP ile önemli bir yol haritası sunuldu”

Uludağ Elektrik'ten elektronik fatura kullanımına teşvik

Avrupa'nın en güçlü gıda perakendecisi seçildi

Çevikel: "Orta Vadeli Program, ekonomik istikrar için kritik adımlar sunuyor"

Çevikel: "Orta Vadeli Program, ekonomik istikrar için kritik adımlar sunuyor"

COPA yılda 100 bin adet ısı pompasını Bursa'dan üretecek

Yeni OVP 'Resmi'leşti!

Borsa'da çalkantılı günler yaşanıyor

LİG TABLOSU

Takım O G M B Av P
1.Fenerbahçe 4 3 0 1 9 10
2.Galatasaray 3 3 0 0 6 9
3.Beşiktaş 3 3 0 0 6 9
4.Eyüpspor 4 2 0 2 4 8
5.İstanbul Başakşehir 3 2 0 1 5 7
6.Göztepe 4 1 0 3 2 6
7.Samsunspor 3 2 1 0 2 6
8.Kasımpaşa 4 1 1 2 0 5
9.Konyaspor 4 1 2 1 -2 4
10.Sivasspor 4 1 2 1 -2 4
11.Antalyaspor 4 1 2 1 -4 4
12.Rizespor 4 1 2 1 -5 4
13.Gazişehir Gaziantep 2 1 1 0 0 3
14.Bodrum FK 4 1 3 0 -4 3
15.Trabzonspor 2 0 0 2 0 2
16.Alanyaspor 4 0 2 2 -5 2
17.Kayserispor 2 0 1 1 -1 1
18.Hatayspor 4 0 3 1 -5 1
19.Adana Demirspor 4 0 3 1 -6 1