10238,99%0,49
36,44% 0,07
39,45% 0,31
3403,84% -0,52
5538,93% -0,05
Mahmut Arıkan: Çözüm, 'Yeni adil bir dünya' kurmaktır
Gizem KARADAĞ- Celal ATALAY/ ANKARA, (DHA)- SAADET Partisi Genel Başkanı Mahmut Arıkan, “Saadet Partisi olarak uluslararası camiaya bir çağrıda bulunuyoruz. Gelin, adil bir düzen inşa edelim. Unutmayalım ki, kaba kuvvetin değil, adaletin hakim olduğu bir dünya kurulmadan, zalimlerin zulmü, mazlumların ahı, dindirilemeyecektir. Çözüm, Müslüman toplulukların bir araya gelerek insanlığın umudu olan ‘Yeni adil bir dünya’ kurmalarındadır” dedi.
Saadet Partisi Lideri Mahmut Arıkan, partisinin geleneksel olarak düzenlediği ‘İslam Ülkeleri Büyükelçileri İftarına’ katıldı. Programda konuşan Arıkan, “Yıllardır Ukrayna’da, Suriye’de, Irak’ta, Yemen’de çatışmalar, iç savaşlar yaşanmakta ve milyonlarca insan hayatından olmaktadır. Bu savaşlarda çocuklar, kadınlar, yaşlılar ve bebekler bile katledilmiş, arkada kalanlar ise evlerinden ve yurtlarından olmuşlardır. Göçe mecbur bırakılan insanlar gittikleri yerlerde de şiddete, nefrete ve ayrımcılığa maruz kalmaktadır. Bugün Avrupa’da ırkçılığı körükleyen, kendisinden olmayana yaşam hakkı tanımayan partiler yükselişe geçmiştir. İşte bu sistemin tüm özeti budur. Bu sistem yerinde yaşayanı öldürür, hayatta kalanı mülteci konumuna düşürerek tekrar şiddetin ve ayrımcılığın ortasına bırakır. Nispeten küçük, ordusu ve ekonomisi güçlü olmayan devletlerin bir yem olarak kullanıldığına, büyük devletlerin senaryosunda sadece dublör vazifesi gördüğüne şahit oluyoruz. Halk bedel öderken, barışın nimetini büyük devletler yemektedir. Uluslararası hukukun artık sadece kağıt üzerinde kaldığı bu dönemde herkesi ‘Yeni Bir Dünya’ sistemi üzerine düşünmeye davet ediyorum. Buna sadece bölgemizin değil, tüm dünyanın ihtiyacı vardır. Yıllardır bölgemizde yaşanan gelişmelere karşı kayıtsız kalan Avrupa’nın son dönemde kendisi için de çalmaya başlayan tehlike çanlarına karşı verdiği tepkileri olumlu buluyoruz. Çünkü bizler bu düzenin kendilerini de tehdit edeceğini ve hiç kimsenin zulme karşı sessiz kalma hakkının olmadığını daha önce defalarca dile getirdik. Bugün Okyanus ötesinden verilen kararlar Avrupa’yı da ateşe atmaktadır. Bizler bunlar olmadan uyarıyoruz; gelin hep birlikte demokrasiden, hukuktan, diyalogdan ve barıştan yana olan bir sistemi hep birlikte inşa edelim. Eğer bunu inşa edemezsek yeni Berlin duvarları yükselir. Hiçbir devlet daha güçlü olanın savaştaki dublörü değildir. Artık herkesin bu gerçeği fark etmesi lazımdır” diye konuştu.
‘GAZZE BARIŞ GÜCÜ KURULMALIDIR’
Başkan Arıkan, sözlerine şöyle devam etti:
“Bu sistemin onlarca yıldır karşımıza çıkardığı en travmatik tecrübe Filistin’dir. Filistin, mevcut dünya sisteminin ne kadar krizi varsa yaşandığı bir yerdir. Filistin; uluslararası hukukun yerle bir edildiği, işgalin özendirildiği, savaş hukukunun çiğnendiği, insanların açlığa mahkum edildiği, inanç hürriyetinin yok sayıldığı ve soykırımın yaptırımsız kaldığı en elim örnektir tüm dünya için. Filistin’i sadece bölgenin bir sorunu olarak görenler yanılmışlardır. Bu yanılgı kaybedişe dönüşmeden tüm devletler elini taşın altına koymalıdır. 15 ay süren soykırım döneminde Müslüman ülkelerin çekingen tavrı ve kimi devletlerin desteği İsrail’i daha cesaretlendirmiş ve on binlerce mazlumun hayatına mal olmuştur. Maalesef ki, Milli Görüş hareketi olarak 56 yıldır dikkat çektiğimiz Siyonist tehlikeye karşı gereken adımlar atılmamış ve hedefin sadece Gazze olmadığı idrak edilememiştir. Bugün Suriye’de Hamas yoktur, Gazze direnişi yoktur, İsrail’e karşı bir tehdit de yoktur ama Suriye’nin güneyinde yine İsrail işgali vardır. Okyanusun ötesinden verilen kararlar, bu işgallerin önünü açan en büyük sebeptir. Özellikle bölge ülkeleri buna karşı durmak ve Gazze’yi savunmak zorundadır. İspanya, Finlandiya, Norveç ve Güney Afrika gibi ülkelerin gösterdiği cesaret ve feraseti bizler de göstermek zorundayız. Bunun ilk adımı olarak da işgale karşı bütün ülkelerle birlikte Gazze Barış Gücü kurulmalıdır. Gazze’nin yeniden inşası için tüm devletler el birliğiyle sorumluluk almalı ve Gazze’yi insansızlaştırarak tatil merkezi haline getirme hezeyanlarına karşı set çekilmelidir.”
‘TÜM İNSANLIĞA UMUT OLACAK PROJELERİ BİRLİKTE HAYATA GEÇİREBİLİRİZ’
SP Lideri Arıkan, yeni bir dünya kurmanın mümkün olduğuna inandıklarını ifade ederek, “Yeni bir dünya, adaletin ve hakkaniyetin hüküm sürdüğü bir dünyadır. Yeni bir dünya, savaşların yerini barışın, sömürünün yerini paylaşımın aldığı bir düzendir. Yeni bir dünya, kimsenin açlığa, yoksulluğa ya da baskıya mahkum edilmediği, her bireyin onurlu bir hayat sürdürebildiği bir sistemdir. Bu inançla, Saadet Partisi olarak uluslararası camiaya bir çağrıda bulunuyoruz. Gelin, adil bir düzen inşa edelim. Gelin, diplomasiyi silahların gölgesinde değil, barışın ışığında şekillendirelim. Gelin, kalkınmayı sadece ekonomik büyüme rakamlarıyla değil, insan onurunu merkeze alan politikalarla değerlendirelim. Merhum Necmettin Erbakan hocamızın öncülüğünde temelleri atılan D-8 girişimi, Müslüman ülkeler arasında iş birliği ve dayanışmayı güçlendirme amacıyla kurulmuş önemli bir adımdı. Ancak bizler, bu girişimlerin sadece İslam dünyasıyla sınırlı kalmaması gerektiğine inanıyoruz. Yeni bir dünya vizyonu, adil bir ekonomik düzenin, barış odaklı bir uluslararası siyasetin ve güçlü bir insani dayanışma kültürünün inşasını gerektirir. Bu hedef doğrultusunda, tüm insanlığa umut olacak projeleri birlikte hayata geçirebiliriz. Bizim davamız sınırların ötesinde, bütün bir insanlığın refahı davasıdır. Bizim davamız, ellerin ve gözlerin renginin ötesinde, umudun ve insan onuruna yakışır bir dünyanın davasıdır. Bizim davamız, İslam ve insan kardeşliğinin davasıdır. Unutmayalım ki, kaba kuvvetin değil, adaletin hakim olduğu bir dünya kurulmadan, zalimlerin zulmü, mazlumların ahı, dindirilemeyecektir. Çözüm, Müslüman toplulukların bir araya gelerek insanlığın umudu olan ‘Yeni Adil Bir Dünya’ kurmalarındadır. Gün, kendi inancımız ve değer ölçülerimizin etrafında toplanarak, insanlığın tek kurtuluş reçetesi olan kendi medeniyetimizi ihya etme günüdür” dedi.
‘KAYNAKLARIMIZI DOĞRU VE YERİNDE KULLANMALIYIZ’
Programda konuşan Saadet Partisi Yüksek İstişare Kurulu Başkanı Temel Karamollaoğlu ise şunları söyledi:
“Gazze meselesi dün başlamış bir mesele değildir. Maalesef Filistin 100 yılı aşkın süredir devam eden bir planın hedefidir. Bu planın adı da Büyük İsrail Projesidir. Filistin’in geleceği İslam dünyasına İslam dünyasının geleceği de Filistin’e bağlıdır. Filistin özgürleşmeden İslam dünyasının huzura kavuşması mümkün değildir. Ama aynı şekilde Müslümanlar birlik ve beraberliğini sağlamadan da Filistin’in özgürleşmesi, bağımsız bir Filistin devletinin kurulması mümkün değildir. Milli Görüş Hareketi her zaman Kudüs’ü, Filistin’i; İslam birliğine giden yolun mihenk taşı olarak görmüştür. Bu yüzden siyasal hareket olarak tarih sahnesine çıktığı 1969 yılında gerçekleştirdiği ilk mitingin adı Kudüs mitingi olmuştur. Çünkü bütün farklılıklarına rağmen, İslam dünyasının üzerinde tartışmasız ittifak ettiği tek konu Filistin’dir. Gazze’de patlayan bir bomba Şam’dan, Tahran’a, Bağdat’tan İstanbul’a aynı acıyla yürekleri yakmaktadır. Ambargo yüzünden ilaç bulamadığı için hayatını kaybeden Filistinli bir çocuk hepimizde aynı gözyaşına neden olmaktadır. Parçalara odaklanmak yerine resmin bütününü görmek zorundayız. Sahip olduğumuz imkanları birbirimizi yok etmek için değil birbirimizi desteklemek için kullanmalıyız. Coğrafyamız üzerinde oynanan sömürgeleştirme politikalarına ve entrikalara karşı ortak stratejiler üretmeliyiz. Katma değer üreten sanayi ve teknolojiye ayak uydurmalıyız. Ekonomik, teknolojik, siyasi ve askeri alanlarda ortak ve güçlü müesseseler oluşturmalıyız. Aramızdaki ticareti güçlendirmeli, bu ticareti kendi para birimlerimiz üzerinde gerçekleştirmeliyiz. Kaynaklarımızı doğru ve yerinde kullanmalıyız. Yeraltı ve yer üstü zenginliklerimizi, ailelerin, hanedanların, sarayların zenginleşmesine değil ülkelerimizin sanayileşmesine, teknolojik ilerlemesine harcamalıyız. Unutmamalıyız ki; bir Müslümanın felaketi üzerine başka bir Müslüman asla mutluluk inşa edemez.” (DHA)
FOTOĞRAFLI