9109,34%2,37
34,23% 0,28
37,62% -0,37
2919,65% 0,14
4903,03% 0,41
Bilim insanları Japonların genetik geçmişi hakkında araştırma yaptı. Japonya' da 3 bin 200 kişinin üzerinde genetik harita çalışması yapıldı. Yapılan araştırma sonucu çıkan sonuç, şaşırttı.
Japonya genelinde 3.000'den fazla kişinin genomlarını incelendi. Araştırmacılar, Japon halkının karmaşık genetik kökenlerini bu veriler ile aydınlattı. Yapılan araştırma sonuçlarına göre Japonya'da daha önce bilinen iki ata grubunun aksine, üçüncü bir ata grubunu da ortaya koydu. Japonya'nın genetik çeşitliliğine dair yeni bulgular ortaya çıktı.
RIKEN Bütünsel Tıp Bilimleri Merkezi tarafından yapılan araştırma sonrası Japonya nüfusunun üç ata grubuna dayandığını ortaya çıktı. Bu gruplar arasında en çok bilinenler, Japonya’nın ilk yerleşik halkı olan Jomon avcı-toplayıcıları ve Doğu Asya’dan gelen pirinç çiftçiliği yapan göçmenlerdi. Ancak araştırmacılar, kuzeydoğu Asya kökenli üçüncü bir grubun varlığını ortaya koydu: Emishi halkı. Bu keşif, Japon halkının genetik olarak çeşitlilik gösterdiği ihtimalini ortaya koydu.
Araştırma kapsamında Japonya’nın yedi farklı bölgesinden 3 bin 200 kişiye ait DNA dizilimi incelemesi yapıldı. Bu çalışma, Avrupalı olmayan bir popülasyona yönelik en büyük genetik analizlerden biri olarak büyük önem kazanıyor.
Çalışma sayesinde Japonya'nın kuzey bölgelerinde yaşayan insanların, kuzeydoğu Asya'daki Emishi halkıyla genetik bağlantılar taşıdığına dair kanıtlar ortaya koydu. Özellikle Jomon halkının genetik izleri, Okinawa bölgesinde daha belirgin hal alıyor, Batı Japonya’daki insanlar ise Doğu Asya’daki Han Çinlileri ile genetik benzerlikler taşıdığı ortaya çıktı.
Araştırmacıların açıkladığı verilere göre daha da anlamlı kılmak için DNA bilgilerini, hastalık teşhisleri ve aile geçmişleriyle birleştirerek, Japon halkında görülen bazı hastalıkların genetik kökenlerinde araştırıldı. Özellikle gen analizlerinde, göç yapılması konusunda verilerin ortaya çıktığı açıklandı.
Yapılan araştıramada dil ve kültür açısından, Tunguz halkının daha çok Sibirya'nın yerli halklarından biri olduğunu açıklandı. Verilere göre, Türklerden bağımsız bir tarihi geçmişe sahip olduğunu ortaya koymaktadır. Tunguzlar ile Türkler arasında kesin bir bağ bulunmadığı söylendi. Asya’nın geniş coğrafyasında bu iki halkın zaman zaman birbirleriyle temas kurdukları gerçeği, bölge tarihine merak uyandırıyor.
RIKEN araştırmacıları, bu bulguların bir gün kişiselleştirilmiş tıbbın geliştirilmesine katkı sağlayabileceğini açıkladı. Yapılan araştırmaya emek veren Dr. Chikashi Terao, “Genetik varyantlar ve hastalıklar arasındaki bağlantıları çözmek, bir gün hastalıklara karşı kişiye özel tedavi planları oluşturmamıza olanak sağlayabilir” dedi.