9031,82%-2,18
34,47% 0,05
36,46% 0,33
2945,19% 0,35
4929,17% 0,00
Atatürk’ün talimatı ve Celal Bayar’ın liderliğinde 1924 yılında kurulan ilk ulusal banka Türkiye İş Bankası 100’üncü yaşını sergiyle kutluyor. “İş’in Yüz Yılı” sergisi Eminönü’ndeki yenilenen müzede.
“Zekâ, dikkat ve iffet! Her şey için muvaffakiyet amilidir. Merak etme, muvaffak olacaksın…”
Bu tarihi sözleri Gazi Mustafa Kemal Atatürk, Cumhuriyet’in ilk milli bankasını kurmaya karar verdikten sonra, o bankanın ilk genel müdürlüğünü emanet edeceği Celal Bayar’a söylemişti. Milli Mücadele’nin devamında, daha Cumhuriyet’in ilanından bile önce, 17 Şubat 1923’teki Türkiye İktisat Kongresi’nin açılış konuşmasında Atatürk, ülkenin gerçekten bağımsız olabilmesi için iktisaden gelişmesi gerekliliği üzerinde durmuş ve Celal Bey’in de önerisiyle, sonradan Türkiye İş Bankası adını alacak ilk milli bankanın kuruluşu için çalışmalara başlanması talimatını vermişti.
O sıralar İmar, İskan ve Mübadele Vekili (Bakanı) olarak görev yapan Celal Bey’e “Vekilliği ve icap ederse mebusluğu da bırakacaksın” diyen Atatürk ondan olumlu yanıt aldıktan sonra yazının başındaki sözleri söylemiş ve bu sözler bundan 100 yıl önce, 26 Ağustos 1924’te kurulan İş Bankası’nın temel ilkeleri arasında yerini almıştı: “Zekâ, dikkat ve iffet”.
100. yılını çeşitli etkinliklerle kutlayanTürkiye İş Bankası şu sıralar Eminönü’ndeki Türkiye İş Bankası Müzesi’nde “İş’in 100 Yılı” adlı sergiyi ziyarete açtı.
Alt başlığı “Zekâ, Dikkat ve İffet” olan serginin basın için düzenlenen açılışında konuşma yapan Türkiye İş Bankası Genel Müdür Yardımcısı Suat Sözen, Türkiye İş Bankası Müzesi’nin bulunduğu binanın 1892’de Osmanlı postanesi olarak yapıldığını, 1928’de ise İş Bankası şubesi olarak hizmet vermeye başladığını belirterek, “Bina 2004’e kadar bu görevini sürdürdü. O dönemde İstanbul’da ihracatın, ithalatın, ticaretin ve finansın çok yoğun olduğu bu bölgede iş dünyasının rağbet ettiği bir şube olarak uzun yıllar Türkiye ekonomisine hizmet etti” dedi.
2007’de açılan müzenin 31 Mart 2024’e kadar 2 milyon 600 bin civarında ziyaretçi ağırladığına dikkat çeken Sözen, “Avrupa’da banka müzelerine baktığımızda yıl başına ziyaretçi sayısı binlerle ifade ediliyor. Bu yüzden 2 milyon 600 bin ziyaretçi çok büyük bir sayıyı, çok büyük bir teveccühü işaret ediyor” diye konuştu.
İzmir İktisat Kongresi’ne dair bazı fotoğrafların da ilk kez keşfedilen belgeler araasında bulunduğunu belirten Sözen konuşmasını “Bankamızın ve ülkemizin iktisadi gelişim hikâyesini iç içe sunan serginin ziyaretçilerimizin de beğenisini kazanacağını umuyorum” diyerek bitirdi.
‘YENİ BİR TARİH YAZDIK’
Ciddi bir renovasyondan geçerek adeta yeniden tasarlanan müzenin her iki katına yayılan serginin küratörlüğünü üstlenen tarihçi Y. Doğan Çetinkaya “6 yıl bankada ve diğer arşivlerde gerçekleştirdiğimiz araştırmalarla yeni bir tarih kaleme aldık” diyor ve duyduğu heyecanı şu sözleriyle paylaşıyor: “En başta heyecan uyandıran şey ülkemiz tarih yazımında çok da fikir sahibi olmadığımız sermayenin tarihine ilişkin bilgi sahibi olma ihtimaliydi. Bizden önceki kuşaklar Türkiye’de sermayenin ve iktisadi kurumların birkaç seçkin ve devlet yöneticisinin girişimiyle yoktan var edildiğini iddia ediyordu. Bu da tarih yazımında siyasal komploların ve tevatürlerin hâkim olmasına neden oluyordu. Yaptığımız ampirik araştırmalar ise hem Türkiye’nin modernleşmesinde hem de piyasa ekonomisinin gelişmesinde toplumsal ve iktisadi aktörlerin de önemi yeri olduğunu ortaya koyuyor. Bu anlamda Türkiye İş Bankası gibi Türkiye’nin en önemli finansal ve iktisadi kurumlarından birinin tarihini çalışmak başlı başına heyecan uyandıran bir husus. Zira Türkiye İş Bankası tarihini çalışmak hem Cumhuriyet tarihini hem de sermayenin bu tarihte önemli olup olmadığını çalışmak demek. Araştırmalarımızda bilinmedik birçok olguya ve bilgiye ulaşmış olmamız heyecanımızın proje boyunca diri kalmasını sağladı. Örneğin yenilediğimiz müze binası 1928’de Türkiye İş Bankası İstanbul Şubesi olarak açılırken yerleştirilen Atatürk büstünün heykeltıraşının kim olduğunu bu araştırmalarımızda öğrendik. Ulaştığımız yeni bulgu ve vurguların sadece bankanın tarihine ilişkin değil Cumhuriyet tarihinin yorumlanmasına dair de yeni bir bakış açısı getirebileceğini düşünmek heyecan verici.”
‘TARİHE NOT DÜŞMEYE DEVAM’
Akla gelen sorulardan biri de 2015’ten bu yana Milli Mücadele ve Cumhuriyet temalı sergilerle kültür hayatımıza önemli katkılar sunan müzenin gelecekteki durumuyla ilgili. Müzenin benzer sergilere devam edip etmeyeceği sorusuna yanıt veren Türkiye İş Bankası Genel Müdür Yardımcısı Suat Sözen, “Gerek müzecilik gerekse sergi çalışmalarımızın temelini, geçmişine sahip çıkan ve tarihini derinlemesine inceleyen bir toplumun geleceğe daha sağlam adımlarla ilerleyebileceği felsefesi oluşturuyor” diyor ve ekliyor: “Müzede Çanakkale Savaşları’nın 100. yılı olan 2015 itibarıyla açmaya başladığımız sergilerde, esasında 2015 ila 2023 arasında ülkemiz tarihinin önemli dönüm noktalarının 100. yıl kutlamalarının olduğu özel, anlamlı dönemleri aktardık. Bankamızın asırlık hikâyesini anlatan, aynı zamanda ülkemizin iktisadi gelişim süreçlerini özetleyen “İş’in 100 Yılı” adlı yeni kalıcı sergide de bankamızın fikri temellerinin atıldığı İzmir İktisat Kongresi’nden itibaren kuruluş ve gelişme aşamalarını, teknoloji ve yenilikçi yaklaşımıyla bugünkü modern bankaya dönüşümünü ve topluma katkısının izlerini görüyoruz. 100. yıl hayattaki en önemli, en özel merhalelerden biri. Arka arkaya 2 yılda hem Atatürk’ün kurduğu hepimiz için çok kıymetli olan Cumhuriyet’in 100. yılını hem de Türkiye İş Bankası’nın 100. yılını kutlamanın gururunu, heyecanını yaşadık. Açtığımız sergiler sayesinde, heyecanımızı toplumla paylaşmak mutluluğumuzu daha da artırdı. Hem Cumhuriyetimiz hem bankamızın tarihi, içerisinde daha pek çok farklı bilgiyi, değeri barındıran, daha nice yolculuklara çıkmamızı sağlayacak derinlikte… Dolayısıyla bundan sonra da elbette farklı sergiler açmaya, güzel izler bırakmaya, tarihe not düşmeye devam edeceğiz.”