9771,86%-0,36
36,41% 0,30
38,16% -0,17
3436,53% 0,23
5656,01% 0,29
İstanbul - CHP Genel Başkanı Özel, Silivri'deki Marmara Ceza İnfaz Kurumu'nda tutuklu bulunanları ziyaret etti
Gülseren KARAPINAR-HARUN ŞAHBAZOĞLU/İSTANBUL,(DHA)-CUMHURİYET Halk Partisi Genel Başkanı Özgür Özel, Silivri'deki Marmara Açık Ceza İnfaz Kurumu'nda bir dizi ziyaret gerçekleştirdi. Ziyaret sonrasında açıklamalarda bulunan CHP Lideri Özel, "Rıza Akpolat, Erdoğan silkeleyip silkeleyip Beşiktaş Belediyesi'ne maaş ödeyecek para bırakmadığı için, bir yandan da temizlik işlerini yapan şirket, 'Parayı almazsam daha çöp toplayamam' dediği için, bir arsayı satıp, şirketin borcundan düşüp, artan parayla da maaş ödedi diye burada yatıyor. Son olarak, 114 gündür Ahmet Özer iddianame bekliyor. İddianamenin yazılması, bir an önce UYAP'a yüklenmesi bence an meselesi" dedi.
Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Özgür Özel, bugün Marmara Açık Ceza İnfaz Kurumu'na gelerek burada tutuklu bulunan Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ, Halk TV Genel Yayın Yönetmeni Suat Toktaş, Esenyurt Eski Belediye Başkanı Ahmet Özer, Beşiktaş Eski Belediye Başkanı Rıza Akpolat, Ayşe Barım, Can Atalay, Osman Kavala ve Tayfun Kahraman’ı ziyaret etti. 15.00 sıralarında cezaevine gelen Özgür Özel, yaklaşık 2 buçuk saat süren görüşmelerinin ardından açıklamalarda bulundu.
'BURADA TUTUKLU BULUNAN BİR SİYASİ PARTİ GENEL BAŞKANINI ZİYARET ETMEKTEN UTANÇ DUYUYORUM'
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, "Bir siyasi partinin genel başkanı olarak, burada bir başka siyasi partinin genel başkanını ziyaret ediyor olmaktan, 31 gündür partisinin başında muhalefet görevini yapması gerekirken, burada tutuklu bulunan bir siyasi parti genel başkanını ziyaret etmekten utanç duyduğumu ifade etmek isterim. Ümit Özdağ, Antalya'da işlediği bir suçtan, Ankara'da gözaltına alınıp, İstanbul'a getirilip, tutuklandığı iddia ediliyor veya tutuklanacaktı. O sırada baktı oradan olmuyor. Kayseri'de olduğunu iddia ettiği bir suçtan tutuklamada bulundular. Ardından da Antalya’ya ilgili de bir başka ceza talebi düzenlediler. Ümit Özdağ'ın ikameti Ankara, bir hakaret suçunun işlendiği iddia edilen yer Antalya, bir başka suçun işlendiği iddia edilen yer Kayseri. Bu iş ve işlemler Ankara'da, Antalya'da, Kayseri'de yapılsa, bir siyasetçiye, bir genel başkanı yapıldığı için yanlıştır, ama bir hukuk zemini olur. İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı neyin nesi oluyor da, yetkili olmadığı yerlerde iş yapıyor? Ankara Cumhuriyet Başsavcısı'na diyor ki, 'Sen işini bilmiyorsun ben biliyorum', Antalya'ya diyor ki, 'Suç vardı göremedin, ben gördüm', Kayseri'ye, 'Sen Cumhurbaşkanımıza benim kadar yaranamazsın' diyor. Böyle bir şey olur mu? Yetkisi olmayan ve bunu herkesin bildiği, en iyi de Ankara Cumhuriyet Başsavcısının bildiği, bir yetki aşımı, bir mesleki şımarıklık. Bizim Ümit Özdağ'la normalde görüşlerimiz, siyasi geleneklerimiz farklı. Kendisi bana geçmişte çok sert eleştirilerde bulundu. Belki haksızlık ettiğini düşündüğüm çok oldu. Ama bugün o gün değil ki. Bugün demokrasiyi savunmanın günü. Ben Ümit Özdağ'ın şahsında bütün Zafer Partilileri selamlıyorum ve şunu söylüyorum; genel başkanınız orada bu mücadeleyi verdikçe biz sonuna kadar yanınızdayız, arkanızdayız. Erdoğan'ın ortaya koymuş olduğu bu yaklaşım, aslında kendisinin Zafer Partisi'yle de, bizlerle de, Ekrem İmamoğlu'yla da, Mansur Yavaş'la da bir mücadele gücünün kalmadığını, cesaretinin olmadığını gösteriyor" dedi.
‘BURADA TUTUKLU OLAN GAZETECİLİK FAALİYETİ’
Özgür Özel, ‘’ Burada ilk kez ziyaret ettiğim Suat Toktaş, 22 gündür burada. Hep söylediğimi bir daha söyleyeceğim. Burada tutuklu olan gazetecilik faaliyetidir. Başka hiçbir şey değil. Suat Toktaş, Türkiye'nin en büyük televizyonlarında, 8 ayrı büyük televizyonda en üst düzey yöneticilik ve bugüne kadar 30 farklı görevde basın kuruluşlarında orta ve üst kademe yöneticilik yapmış birisinden bahsediyoruz. Bütün meseleye haber olarak bakan, haber ettiği açısından bakan, çok deneyimli bir gazeteci ve bir gazetecilik faaliyeti yapmış. Bir siyasetçi, bir bilirkişinin ismini söylemiş ve sürekli 8 bin kişide 1 aynı kişinin seçildiğini söylemiş. Dakikalarca ifade ederek, o kişinin Halk TV eleştirilerini de, İmamoğlu'na yaptığı eleştirileri de yayınlayarak ve bunu da kendilerine söyleyerek bir gazetecilik yapılmış. İyidir, kötüdür, öyledir, böyledir ama işin kendisi gazeteciliktir" şeklinde konuştu.
'ÖYLE BİR SUÇ DÜZENLENMEDİ KANUNLARDA'
Menajer Ayşe Barım'a yaptığı ziyaretten de bahseden CHP lideri Özel, "Ayşe Barım'ı da ziyaret ettik. Kendisi şaşkınlığını, şokunu üzerinden atabilmiş değil. Kendisi bu konuda bir ifade kullanmadı, ama hukukçu arkadaşların bana verdiği notta, 'Ayşe Barım'ı etki ajanlığından suçluyorlar’ yazıyor. Etki ajanlığı yasası geldi. Bütün Türkiye itiraz etti, geri çekildi. Böyle bir düzenleme yapılmadı. Yapılsaydı, herkesi etki ajanlığından alacaktınız. Ama olmayan kanunla, olmayan suçla birisini içeriye alamazsınız. Ümit Özdağ'da savcılık yetkisiz, Ayşe Barım'da da suç yok. Öyle bir suç düzenlenmedi kanunlarda. Niyetlenildi, olmadı. Geri çekildi. Türkiye'de büyük sıkıntılar yaratır diye, Türkiye'yi zor durumda bırakır diye Avrupa Birliği'nden çok eleştiri aldı" şeklinde konuştu.
‘BEŞİKTAŞ'A BİR BELEDİYE MECLİS ÜYESİ SEÇEMEDİNİZ’
Tutuklu bulunan Esenyurt ve Beşiktaş belediye başkanlarını da ziyaret ettiğini belirten Özel, "Rıza Akpolat ve Ahmet Özer'i, iki değerli belediye başkanımı ziyaret ettim. Rıza Akpolat'ın 35’inci günü. Hepimizin bildiği gibi, hepimizin gözünün önünde, Rıza Akpolat, Erdoğan silkeleyip silkeleyip Beşiktaş Belediyesi'ne maaş ödeyecek para bırakmadığı için, bir yandan da temizlik işlerini yapan şirket, 'Parayı almazsam daha çöp toplayamam' dediği için, bir arsayı satıp, şirketin borcundan düşüp, artan parayla da maaş ödedi diye burada yatıyor. En kısa sürede Rıza Akpolat'ın da özgürlüğe kavuşmasını, işinin başına dönmesini bekliyoruz. Rıza Akpolat'ın karşısına aday çıkardınız, Beşiktaş'a bir belediye meclis üyesi seçemediniz. Şimdi milletin sokmadığı belediyeye böyle mi burnunuzu sokuyorsunuz? Bu doğru bir davranış değil. Son olarak, 114 gündür Ahmet Özer iddianame bekliyor. İddianamenin yazılması, bir an önce UYAP'a yüklenmesi bence an meselesi. O iddianamede, Ahmet Özer'i ilk aldıklarında yaptıkları hukuksuz aramadan, evin kapısını kırdılar, eşini korkuttular, belediyenin kapısını kırdılar, girdiler. Aldıkları, el koyduklarından buldukları bir şey yok. Bir tane kitap var. Zaten bıraksalar adam kitabı basacak. Telefon görüşmesi, kim kimi aramış belli değil. '14 kere ne görüştün onu açıkla?' diyorlar. Öbür taraftan yine Ahmet Özer'in hakkında Erdoğan'dan bayram tebliği. İçişleri Bakanlarından davet. Şimdi İçişleri Bakan Yardımcısından, Van valisiyken kendisine davet, konuşma, çözüm sürecine katkı. Akademisyen akademisyen uzmanlığı da bu Kürt meselesi. Yazdığı kitaplarda Türk-Kürt kardeşliği buradan terör örgütü üyesi çıkarmaya çalışıyorlar. Ahmet Özer'den terör örgütü üyesi çıkmaz" ifadelerini kullandı. (DHA)