Tarih: 18.03.2025 16:59

İliç’teki maden faciasına ilişkin davanın ilk duruşmasında 2'nci gün

Facebook Twitter Linked-in

Muzaffer KOŞAN/ERZİNCAN, (DHA)- ERZİNCAN’ın İliç ilçesinde altın madeninde 9 işçinin yaşamını yitirdiği heyelana ilişkin 5’i tutuklu 43 sanığın yargılandığı davanın ilk duruşması, 2’nci günde devam ediyor.

İliç’teki Çöpler Altın Madeni’nde geçen yıl meydana gelen 9 işçinin hayatını kaybettiği toprak kaymasına ilişkin Erzincan 1'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nde açılan ve dün başlayan davanın ilk duruşması 2’nci günde sürüyor. Davada tutuklu olan ve ilk olarak ifadesi alınan Anagold Operasyonlardan Sorumlu Başkan Yardımcısı Iain Ronald Guille'nin ardından, diğer 4 tutuklu sanıktan Anagold Proje Müdürü Shaun Keady Swartz ile Anagold eski Kıdemli Jeoteknik Mühendisi Ali Rıza Kandemir, mahkemede Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla ifade verdi.

'ŞİRKETTE ÇALIŞTIĞIM BİRİMİN YIĞIN LİNÇLE İLGİSİ YOKTUR'

Tutuklu sanık Shaun Keady Swartz, ifadesini tercüman eşliğinde verdi. Kazada hayatını kaybeden işçilerin yakınlarına başsağlığı dileklerinde bulanan Swartz, hakkındaki suçlamaları reddetti. Şirkette 2021 yılında işe başladığını ve liç alanında doğrudan ve dolaylı görev yapmadığını belirtti. Şahsına atfedilen bilirkişi raporlarında büyük bir hata yapıldığını iddia eden Swartz, "Görevler benim görevimmiş gibi kabul edilmiş. Bütün hatalar proje ekibine yönlendirilmiş. Geçmişim elektrik mühendisi olmasına rağmen Anagold'da herhangi bir mühendis olarak işe başlamadım. Şirkette çalıştığım birimin yığın liçle ilgisi yoktur. Çalışma süresinde pozisyon değişimi sonunda da mühendislik görevim olmadı. Özellikle vurgulamak isterim ki 1 Kasım 2022'den itibaren tek görev ve sorumluluğum sermaye harcamaları ve sürdürülebilir yatırım projeleri üzerine olmuştur. Bilirkişi raporları, organizasyon şemasını yanlış anladığını göstermektedir. Doğrudan ve dolaylı görevimin olmadığı yığın liçle ilgili bu durumda olmam adaletsiz oldu. Bilirkişi raporunda bu sorumluluğun bana dayatılması son derece haksız bir durum. Sorumluluğumun ve uzmanlığımın olmadığı tesiste heyelan senaryosu değerlendirmem mantıksızdır. Konteynerin yerinin belirlenmesinde dahilim yok, kimseye talimat vermedim. Konteynerlerin yerleştirilmesinde rolüm ya da sorumluluğum bulunmamaktadır" diye konuştu.

'ADALETİNİZE SIĞINIYORUM'

İfadesine hayatını kaybeden 9 işçiye Allah'tan rahmet, ailelerine de taziye dileklerinde bulunarak başlayan Ali Rıza Kandemir ise bilirkişi raporlarına göre asli kusurlu olduğu için tutuklu olduğunu ama asli kusurlu olup da tutuksuz yargılananların bulunduğunu hatırlatarak, "Neden ben tutukluyum da onlar tutuklu değil. Öncelikle tutukluluğumun kaldırılmasını talep ediyordum. Olay gününden 12 gün önce izinliydim. Benim o gün yasal olarak olay yerine gitmeme hakkım vardı ama gittim. Yığın liçiyle ilgili görevim yoktu. Anagold’da zincirin son halkası olduğum için kim beni suçlayabilir. Adaletinize sığınıyorum. Aleyhimde somut delil yok. Kazanın proje tasarımından ve uygulama hatalarından kaynaklı olduğu, son hazırlanan alanında uzman bilirkişiler tarafından bellidir. Yığın liçin tasarımlarında hiçbir alakam olmayan benim suçsuz olmam gerekiyor" dedi.

'GEREKLİ ÖNLEMLER ALINSAYDI BİRŞEY OLMAZDI'

Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) harici belgelerde imzasının olmadığı gibi yetkisinin de bulunmadığını vurgulayan Kandemir, şunları söyledi:

"2023 yaz ayında tatbikat yapıldı. Yığın liç görev alanım olmadığı için bu tatbikata bile katılmadım. Nasıl olur da görev tanımında olmayan, karar verme yetkimin olmadığı bir pozisyondan sorumlu oluyorum. Yığın liç görev ve sorumluluğumda değildir. Görevim jeoradar cihazıyla ilgili sahadan aldığım değerleri ilgililere göndermektir. Olay günü cihaz sinyal vermeseydi daha büyük facia yaşanacaktı. Olay günü yaklaşık 1,5 saat öncesinde radar cihazından aldığım kritik seviyesi üstündeki değerleri yetkililere sözlü ve yazılı olarak bildirdim. Gerekli önlemler alınsaydı bir şey olmazdı. Olay günü saha da gezerken çatlakların büyüdüğünü gördüğümde bazılarını uyardım. Jeoradar cihazı asıl heyelan alanına yönelik olmadığı için tespitte bulunamadı. Olması gereken iki radar cihazı olaydan sonra getirtildi. Olay yerine önceden cihazlar zamanında alınamadı. Olaydan sonra bazı cihazlar getirtildi. Mevcutta olan jeoradar cihazı yeterli değildi. Olay günü uyarı yapmasam sahada en az 50 kişi hayatını kaybedecekti. Tüm uyarılarım dikkate alınmasına rağmen suçlanıyorum. Tekrar ediyorum yığın liçiyle ilgili yasal sorumluluğum yoktur. Bu insanlar benim hatalarım yüzünden hayatını kaybetmedi. Jeoradar cihazları ve erken önlemler alınsaydı bu kişilerin hayatını kaybetmeyecekti. İki gün önce bu cihaz alınsaydı, cihazın lokasyonu iyi ayarlansaydı Sabırlı Deresi’ndeki değerler tespit edilebilirdi. Bu önlemler alınmadıysa bunun sorumlusu ben değilim. Ama günah keçisi gösterilen benim." (DHA)

FOTOĞRAFLI




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —