Hamilelik haberinin alınmasıyla, çiftler kendilerini yeni bir sorumluluk altında bulur ve bu, cinselliği nasıl algıladıklarını etkileyebilir.
Anne ve baba kimliğinin ortaya çıkmasıyla, cinselliğe dair düşünceler değişebilir. Birçok kişi, hamilelik sürecinde anne-baba olmanın getirdiği sorumluluk ve bebeğin varlığı nedeniyle cinselliği daha “ikincil” bir konu olarak görebilir. Özellikle bebeğin anne karnında olduğu bilinci, bazı çiftlerde cinsel deneyimlerin rahatsız edici olduğu fikrini doğurabilir.
Toplumda yerleşmiş bazı kalıplar, anne ve babanın cinselliği ile ilgili tabuların oluşmasına neden olabilir. Birçok insan, ebeveynlerin aktif bir cinsel yaşamı olabileceği fikrine direnç gösterir ve bu, kişinin kendi cinsel yaşamını da etkileyebilir. Çiftler, hamilelik sürecinde bu toplumsal baskıların etkisiyle cinselliği ikinci plana atabilir.
Hamilelik döneminde kadının bedeni birçok değişime uğrar. Büyüyen karın, kilo alımı ve hormonlardaki değişiklikler, kadının beden imajını ve cinselliğe olan güvenini etkileyebilir. Aynı zamanda, partnerin de bu değişimlere adapte olması zaman alabilir. Bu dönemde, cinsellik genellikle fizyolojik değişikliklerle birlikte yeniden tanımlanır.
Gebelik süresince genital organlara olan kan akımı artar. Bu artış, istek artışına yol açabilirken bazı kadınlarda da rahatsızlık hissi verebilir. Aynı şekilde gebelikte memelerde meydana gelen hassasiyet gibi değişiklikler de bazı kadınlarda cinsel hazzı arttırıken, bazılarında rahatsız verici olabilir.
Cinsel istek de gebelikte farklılıklar gösterebilir. Artabileceği gibi, bazı kadınların cinsellik hiç akıllarına gelmeyebilir. Bunda, değişen beden ve duygusal durumun çok etkisi vardır.
Her kadında cinselliğe karşı meydana gelen duygusal değişiklikler farklı olabilse de önemli olan bunu eşinizle paylaşmanız ve birlikte cinsel uyumunuzu değiştirmeyecek yolların aranmasıdır.
Baba adayları da toplumsal bakış gereği gebelikte cinselliğe farklı tepkiler gösterebilirler. Bazıları, eşlerini hala çok çekici görüp, cinsel yaşam alışkanlıklarının devamını arzulayabilirler. Bazen de bebeğe ya da eşine zarar geleceği endişesi, babalığa hazırlanma stresi gibi nedenlerle, cinsel isteksizlik yaşayabilirler.
Hamilelik Trimester Dönemlerine Göre Cinsel İstek Değişimi
Anne adaylarının çoğunda; hamilelik hormonlarının etkisiyle, ilk 3 aylık dönemde ilişki arzulama azalacaktır. Bu da tamamen doğal bir süreçtir. Çünkü vücutta değişim başlamıştır, bu değişim esnasında cinselliğin arka plana atılması gerekmektedir. Cinselliğin doğadaki temel görevi üremek olduğu için, hamilelik söz konusu olduğu zaman üreme fonksiyonu yerine geldiğinden dolayı cinsellik arka plana atılmaktadır.
İkinci 3 aylık dönemde kadınlar artık kendilerini rahatlamış hissedecektir. Hamilelik dönemine adapte olmayı, bulantıdan kurtulmayı, düşük riskinin en yüksek olduğu dönemi atlatmayı başardığını görecektir. Bu başarı sayesinde de mutluluk hormonu adı verdiğimiz endorfin artmaya başlayacaktır. Libido denilen cinsel istekte de artmaya yol açacaktır.
Son 3 aylık dönemde de doğum düşünceleri, bebeğin sağlıklı olup olmayacağı düşüncesi, nefes darlığı, mide yanmaları gibi şikayetler, erken doğum korkusu, ilişkide karna baskıdan dolayı korkma gibi nedenlerle libidoda azalma olacaktır. Bu da son derece doğaldır, fakat herkeste böyle bir düşünce olacak diye bir durum yoktur.
