Sağlık açısından bu konu; anne adaylarının genel durumuna ve gebelik ayına göre değişkenlik gösterebilir.
Diyanet İşleri Başkanlığı, “Ramazan orucunu tutmamak için geçerli mazeretlerden biri de gebelik veya çocuk emzirmektir. Gebe veya emzikli olan kadınlar, kendilerine yahut çocuklarına bir zarar gelmesinden korkmaları hâlinde oruç tutmayabilirler. Hamilelik ve çocuk emzirme gibi meşru sebeplerle oruç tutamayan kadınlar, tutamadıkları bu oruçlarını şartların elverişli olduğu başka zamanlarda kaza ederler.’ demektedir.
Burada da belirtildiği gibi hamilelik dönemi oruç tutmamak için geçerli bir mazeret olmakla birlikte oruç tutmak veya tutmamak annenin kişisel tercihine kalmış bir durumdur.
Bu çok kişisel bir karardır ve bu kararı verirken gebeliğin evresi, gebenin kendini nasıl hissettiği ve Ramazan ayının yılın hangi dönemine denk geldiği gibi durumları değerlendirmek gerekir.
Ayrıca kadın hastalıkları ve doğum uzmanı ile görüşerek olabilecek komplikasyonlar hakkında bilgi ve öneri almak da büyük önem taşır.
Bazı anneler, doktorlarının önerileri doğrultusunda oruç tutmaya uygun bir sağlık durumuna sahip olmaları halinde iftardan sahura kadarki süreçte kendi sağlığı ve bebeğinin sağlıklı bir şekilde büyüyüp gelişebilmesi için ihtiyaç duyduğu enerji ve besin ögelerini karşılamak şartıyla oruç tutabilirler. Fakat özellikle gebelik öncesi kilosu normalin altında olan annelerde, riskli gebeliklerde, prematüre veya düşük doğum ağırlıklı bebek dünyaya getirme ihtimali bulunan annelerde oruç tutmak oldukça riskli olabilir.
Bu nedenle oruç tutmak isteyen anne adaylarının gebeliklerini takip eden kadın doğum uzmanlarına danışarak onların önerileri doğrultusunda hareket etmeleri doğru bir tercih olacaktır.
Gebelik döneminde oruç tutulması konusunda hala pek çok araştırma yapılmaktadır. Kesinlik olmamakla birlikte bu konuda pek çok uzman gebelikte oruç tutmanın hem anne hem de bebek sağlığı yönünden iyi bir düşünce olmadığı konusunda birleşir.
Özellikle erken gebelik döneminde düşük doğum tartılı bebek doğumu ile oruç tutma arasındaki ilişkiyi gösteren bazı araştırmalar mevcuttur.
Gebelikte oruç tutmak bazı durumlarda zararlı da olabilir ve hamile kadınlar için genel olarak önerilmez. Bu nedenle, hamile kadınların sağlık durumlarını ve doktorlarıyla konuşarak oruç tutmayı planlamaları önerilir.
Ramazan ayında oruç tutmak gibi dinî pratikler bazen gebelik sırasında da devam ettirilmek istenebilir. Ancak, gebelik dönemindeki bir kadının beslenme ihtiyaçları artmaktadır ve bebek sağlıklı bir şekilde gelişebilmesi için yeterli beslenme alması önemlidir. Oruç tutmak, beslenme ihtiyaçlarını karşılamayı zorlaştırabilir ve anne ve bebeğin sağlığını olumsuz etkileyebilir.
Gebelikte oruç tutmanın riskleri arasında düşük yapma riskinin artması, erken doğum riskinin artması, bebekte büyüme geriliği, doğum kusurları, kan şekeri düzeylerinin düşmesi, susuzluk, tansiyon düşmesi ve enfeksiyon riskinin artması yer alabilir.
Bu nedenle, hamile kadınların oruç tutmadan önce doktorlarıyla konuşarak gebelikleri için uygun olup olmadığını öğrenmeleri önemlidir. Doktorlar, gebeliğin durumuna göre, oruç tutmanın uygun olup olmadığına karar verebilirler. Hamile kadınlar, sağlıklı bir hamilelik geçirmeleri için beslenmelerine ve doktorun önerilerine uygun şekilde hareket etmeleri gerekmektedir.
lk trimester dönemi, hamileliğin en hassas dönemidir ve bebek hala gelişmekte olduğu için yeterli beslenmeye ihtiyacı vardır. Bu nedenle, hamile kadınların oruç tutması önerilmez. İlk trimester dönemi boyunca annenin yeterli besin ve sıvı alması, bebeğin sağlıklı gelişimi için çok önemlidir. Oruç tutmak, annenin yeterli besin almasını zorlaştırabilir ve bebeğin sağlığı için risk oluşturabilir.
Ayrıca, ilk trimester dönemi boyunca hormon seviyeleri değişir ve bu, gebelikte mide bulantısı ve kusma gibi sindirim sorunlarına neden olabilir. Oruç tutmak bu sorunları daha da kötüleştirebilir ve anne ve bebek sağlığı için riskli olabilir.
Bununla birlikte, bazı kadınlar gebeliğin ilk trimesterinde oruç tutabilirler, ancak bu durum gebeliklerinin ilerleyen dönemlerinde risk oluşturabilir. Hamile kadınlar, gebeliklerinin durumuna ve sağlık durumlarına göre, oruç tutmanın uygun olup olmadığını doktorlarıyla konuşarak değerlendirmelidirler. Doktorlar, hamile kadınların sağlıklı bir gebelik geçirmeleri için uygun beslenme planlarını belirleyebilir ve oruç tutup tutmama konusunda önerilerde bulunabilirler.
İkinci trimester dönemi, hamileliğin orta dönemidir ve anne ve bebeğin sağlık durumları daha istikrarlı hale gelir. Bu nedenle, bazı hamile kadınlar ikinci trimester boyunca oruç tutabilirler. Ancak, yine de her hamile kadının durumu farklıdır ve oruç tutmadan önce doktorlarıyla konuşmaları önerilir.
İkinci trimester döneminde oruç tutmak, anne adayının yeterli besin ve sıvı almasını zorlaştırabilir ve bebeğin sağlıklı gelişimi için risk oluşturabilir. Ancak, eğer hamile kadın oruç tutmak istiyorsa, bunu doktoruyla konuşarak planlaması ve gebeliğin ilerleyen dönemlerinde bebeğin sağlığı için risk oluşturmayacak şekilde hareket etmesi önemlidir.
Hamile kadınlar, oruç tutmadan önce uygun beslenme planları oluşturmalı, yeterli sıvı alımını sağlamalı ve doktorları tarafından onaylanmış olan oruç tutma sürelerini takip etmelidirler. Ayrıca, hamile kadınlar oruç tutarken vücutlarının işaretlerini izlemeli ve herhangi bir rahatsızlık veya komplikasyon belirtisi gösterdiklerinde hemen doktorlarıyla iletişime geçmelidirler.
Kısaca bazı doktor görüşlerine göre oruç tutmak isteyen anne adayları için en uygun dönem ikinci üç aylık dönemdir. Özellikle 3. ve 5. aylar arasında daha rahat hamilelik yaşanması nedeniyle doktoru önermişse anne adayı oruç tutabilir.
Üçüncü trimester, anne adayının doğumuna yaklaştığı son ayları içerir ve bu dönemde beslenme ve sıvı alımı daha da önem kazanır.
İslam dininde oruç tutmak, sağlıklı yetişkinler için farz olarak kabul edilir. Ancak, hamilelik sırasında oruç tutmak, anne ve bebeğin sağlığı açısından riskli olabilir. Bu nedenle, İslam dininde hamilelik döneminde oruç tutmanın yasaklanması gibi bir hüküm bulunmamaktadır.
Ancak, hamile kadınların, kendilerinin ve bebeğin sağlığını riske atmamak için oruç tutmama konusunda serbest oldukları kabul edilir. Özellikle, hamilelik döneminde sıvı alımı çok önemlidir ve uzun süreli oruç tutmak, anne adayının vücudunun susuz kalmasına ve dehidrasyona neden olabilir. Bu durum da anne adayının sağlığını ve bebeğin sağlıklı gelişimini olumsuz etkileyebilir.