Liv Hospital Dermatoloji Uzmanı Doç. Dr. Anıl Gülsel Bahalı, güneş lekelerinden kurtulmanın yollarını anlatıyor. Lekelerin zamanla artabileceğini gösteren Doç. Dr. Anıl Gülsel Bahalı, “Yaz bitti, şimdi güneşten zarar gören ve güneşten zarar gören, güneş lekeleri olan cildimizi yenilemenin, kışın da cildinize bakım yapmanın zamanı geldi. Genellikle kahverengi veya koyu kahverengi renkte olan cilt lekeleri şekil olarak düzensiz ve çeşitli boyutlarda olabildiği gibi zamanla düzenli veya giderek artan şekilde de görünebilir. söz konusu.
Doç. Dr. Anıl Gülsel Bahalı, güneş lekelerinin sebeplerinin kişiden kişiye değiştiğini söyledi. Bahlı şunları söyledi:
"Cildin rengi, bireylerin fenotipik ve genetik özelliklerine göre değişiklik gösterse de temel olarak melanositlerin (cildi renklendiren hücreler) güneş ışığına karşı koruma olarak ürettiği melanin üretim hızına bağlıdır. Güneş lekeleri, güneş ışınlarına maruz kaldığında ortaya çıkan kahverengi lekelerdir. melanin pigmenti belirli bir bölgede, özellikle yüz ve eller gibi güneşe maruz kalan bölgelerde normalden daha fazla birikir, uzun süreli ve sık güneş ışığına maruz kalma sonrasında ortaya çıkar.Güneş lekelerinin nedeni kişiden kişiye farklılık gösterse de en yaygın olanı Nedeni güneş ışığına maruz kalmaktır.Ayrıca genetik yatkınlık, hamilelik, kozmetik işlemler ve ilaçlar gibi faktörler de yara izi oluşumuna neden olabilir.
En yaygın güneş lekesi melazmadır. Kadınlarda genellikle yüzün orta kısmında (alın, yanaklar, üst dudak) ve çenede simetrik olarak ortaya çıkar. Koyu kahverengi veya gri lekeler halinde görünebilirler. Güneş lentijinleri, ciltte yükselmeyen, yuvarlak, oval veya şekil ve kenarlıkları düzensiz olabilen, genellikle ellerin arkasında, sırtta ve yüzde görülen iyi huylu kahverengi güneş lekeleridir. "
Doç. Dr. Anıl Gülsel Bahalı tedavi yöntemlerini şöyle sıraladı:
“Güneşten korunun: Güneşten korunma tedavinin ilk adımıdır. Güneş koruyucu ürünlerin kullanılması ve geniş kenarlı şapka, güneş gözlüğü gibi koruyucu kıyafetlerin giyilmesi tavsiye edilir. Güneşle etkileşime girerek yara izlerini ağırlaştıran kimyasallardan, ilaçlardan ve uygunsuz kozmetik işlemlerden kaçınmak önemlidir.
Kişinin yapısal özellikleri, bölgenin konumu, yaygınlığı, cilt altındaki derinliği gibi faktörler dikkate alınarak bir tedavi planı oluşturulmalıdır. Tedavi amacıyla sıklıkla kullanılan topikal kimyasal peelingler arasında hidrokinon, tretinoin, azelaik asit ve kojik asit içeren ürünler bulunur. Lazer, kimyasal peeling, spot mezoterapi gibi işlemler de mevcuttur.
Kimyasal Peeling: Cildin üst tabakasının soyulması amaçlanır. Alfa hidroksi asitler, fenol, TCA, resorsinol, beta hidroksi asit, kojik asit, salisilik asit gibi ürünler peeling amaçlı kullanılır.
Lazer: Lazer tedavisinde yoğun darbeli ışık (IPL), darbeli boya lazer (510 nm), Q-switched ND:YAG lazer (1064 nm) ve fraksiyonel lazer kullanılabilmektedir.
Kriyoterapi: Kriyoterapi ile tedavi solar lentijinler için başka bir seçenektir.
Özellikle koyu tenli kişilerin çok dikkatli olması gerekmektedir. Çünkü yara izi kalması veya izlerin kısa sürede yeniden ortaya çıkması önemli bir sorundur. Çeşitli tedavi yöntemleri olmakla birlikte leke tedavisinin sabır gerektirmesi, zor olması ve kişiden kişiye cevabın değişmesi nedeniyle bu konuda uzman bir dermatolog tarafından uygulanması gerekmektedir. "