Feminist göçmen Nastya’yı öldüren fail erkeğin davası 15 Şubat’ta

Eruzurum Cumhuriyet Başsavcılığı, Rusya'dan Türkiye'ye göç etmek zorunda bırakılan feminist ve savaş karşıtı aktivist Anastasia Yemelyanova'nın (Nastya) cinayetiyle ilgili iddianameyi hazırladı. 

İddianamede tutuklu sanık erkek Mohammad N.A.’nın “Kadına karşı kasten öldürme” suçunu işlediği belirtildi ve sanığın müebbet hapis cezası ile yargılanması talep edildi. 

Davanın ilk duruşması, Erzurum Ağır Ceza Mahkemesi’nde 15 Şubat’ta görülecek. 

İddianamede, sanık Mohammad N. A.’nın cinayet anına dair detaylı anlatımına da yer verildi. Ayrıca, sanığın polis sorgusunda cinayeti kabul ettiğine dikkat çekilen iddianamede, Erzurum Cumhuriyet Başsavcılığı’ndaki ifadesinde cinayeti kabul etmediği belirtildi. 

Yaralandığını görmemiş

İddianamede şöyle denildi: 

“Polislerin geldiğini, olayın kaza ile gerçekleşmiş bir olay olduğunu, Anastasııa'nın düşüp yaralandığını görmediğini, eğer görmüş olsaydı kalkıp yardım edip ve yardım çağıracağını, tartışma sonucu sinirlendiği evden çıkarak yaklaşık 2 - 2,5 saat yürüdüğünü, eve geri döndüğünde Anastasııa'nın düşme sonucunda yaralandığını gördüğünü beyan ettiği, Şüphelinin Cumhuriyet Başsavcılığımızda alınan savunmasında ise kollukta vermiş olduğu beyanlarını kabul etmeyerek atılı suçlamayı reddettiği…”

İddianameden detaylar 

İddianamede şu ifadeler yer aldı: 

“Kadına Karşı Kasten Öldürme suçundan kurtulmaya matuf olduğu, bu sebeple şüphelinin savunmalarına itibar edilmediği, polis memurunun tanzim etmiş olduğu ve şüphelinin de imzalamış olduğu tutanak içeriği dikkate alındığında şüphelinin olayı açık bir şekilde ikrar ettiğinin görüldüğü ve bu hususun tutanağı tanzim eden kolluk görevlilerinin alınan tanık beyanları ile de sabit olduğunun anlaşıldığı, bu minvalde şüphelinin olay günü işten geldikten sonra maktulun yapmış olduğu yemeği yemeyeceğini maktule söylemesi üzerine maktul ile aralarında sözlü tartışma çıktığı, bu sözlü tartışmanın akabinde şüphelinin maktulü iteklediği ve maktulun salonda bulunan cam sehpanın üzerine doğru çarparak düştüğü, bu çarpma neticesinde sehpa üzerindeki cam kısmın kırılması neticesinde maktulun sol bacak kısmından yaralandığı akabinde şüphelinin kırılan cam sehpadan eline geçirmiş olduğu ve Adli Emanetin 2023/2568 sırasına kayıtlı olan cam parçası ile maktulun yaralanmış olduğu sol bacağına saplayıp maktulün ölümüne sebebiyet vererek üzerine atılı kadına karşı kasten öldürme suçunu işlediği tüm dosya kapsamından anlaşılmıştır.”

Avukat Begüm Osma: Canavarca hisle işlemiş bir cinayet var

Davada Anastasia Yemelyanova’nın (Nastya) avukatlığını üstlenen Önce Çocuklar ve Kadınlar Derneği avukatlarındandan Begüm Osma, iddianameyi bianet’e değerlendirdi.

Sanığın çelişkili beyanlarına dikkat çeken Avukat Osma, şunları söyledi:

“Bu dosya kapsamında önemli olan, sanığın birden fazla verdiği çelişkili ifadeler. Birinde suçu kendi işlemediğini iddia ederken, kolluktaki ifadesinde tam tersini söylüyor. Bu sırada, kendisini çok sayıda polis dinliyor. İfadesinde de detaylıca suçu işlediğini anlatıyor ve defalarca kez Nastya’nın bacağını darp ettiğini söylüyor. Böyle bir ifadesi var. Bu ifadeyi sonradan değiştiriyor.” 

Arkadaşlarının iddiaları

“Burada sonuçta şunu hatırlamak gerek. Bu kadın Rus, aktivist bir kadın feminist bir kadın. Arkadaşlarının, bu sanığın yurt dışına yerleşmek ve orada ikamet almak için aslında Nastya’yı kullandığı gibi iddiaları var. Aralarında neden tartışma çıktığını bilmiyoruz. Belki yargılama aşamasında yine konu olacak.” 

“Cinayetin böyle bir öç alma saikiyle bir hırsla işlenmiş olma ihtimalinin göz ardı etmemek gerek. İddianame her ne kadar sadece kadına karşı öldürmeden hazırlanmış olsa da benim açımdan canavarca hisle işlenmiş bir cinayet var." 

"Çünkü çok manasız bu kadın sonuçta Rusyalı bir göçmen feminist bir kadın ve bacağının almış olduğu bir yaralanmayla ölme ihtimali varken yardım çağırmadan adamın evden gitmesi bana mümkün gelmiyor. Orada sanki bir güç kullanma var gibi hissediyorum. Bu nedenle canavarca diyorum bu yargılama aşamasında ortaya çıkacaktır umarım.”