9914,39%0,24
35,33% -0,02
36,50% 0,08
3040,90% 0,50
4893,73% 0,14
Destici: Önce silah bıraksınlar, sonra konuşulsun
Gizem KARADAĞ- Ali Oğulcan ARSLAN/ANKARA, (DHA)- BÜYÜK Birlik Partisi (BBP) Genel Başkanı Mustafa Destici, "Önce silahı bıraksınlar. PKK/PYD/YPG silah bıraktığını açıklasın. Ondan sonra oturulsun, konuşulsun. Elinde silah olanla konuşamazsın. Biz Büyük Birlik Partisi olarak ilkesel bir duruş ortaya koyuyoruz. Şahsım, partim asla bu sürecin yanında olmayacaktır" dedi.
BBP Genel Başkanı Mustafa Destici, '10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü' nedeniyle Ankara'da gazetecilerle bir araya geldi. Destici, yaptığı açıklamada Suriye'deki gelişmelerle ilgili, "Bundan sonraki aşamada, Suriye halkının talep ettiği katılımcı, siyasi bir sistemin oluşturulması, demokrasinin ve hukuk devletinin yeniden inşa edilmesi, Suriye'nin toprak ve nüfus bütünlüğünün yeniden tesis edilmesi ülkemiz için önemlidir. Devlet yetkililerimizden de bunu çok net bir şekilde duyuyoruz" diye konuştu.
'TÜRKİYE'DE KÜRT SORUNU YOKTUR'
Destici, Türkiye'nin terörle mücadelesinin en önemli gündem maddeleri olduğunu belirterek, "PKK terörü, 40 yıla aşkın süredir Türkiye'nin gündeminde ağır maliyetlerle yer almıştır. Terörün bundan sonra da problem olarak anılmaması için geride bıraktığımız 40 yılı unutmamak ve 40 yıldan doğru sonuçlar çıkarmak mecburiyetindeyiz. Öncelikle herkes bilmeli ki ülkemizde Kürt sorunu diye bir sorun yoktur. Olan terör sorunudur, 'Kürt sorunudur' diyenler bunun ne olduğunu net açıklamalıdır. Kastedilenin, bir statü sorunu olduğunu biliyoruz. En son Kandil'den gelen açıklamalar, DEM partisinin eş başkan seviyesinde yaptığı açıklamalar, PKK'nın Avrupa uzantılardan gelen açıklamalar bunu doğrulamaktadır. Doğal haklardan bahsediliyor, ne kastedilmektedir? Doğal haklardan kastedilen çok nettir. Ana dilde eğitim, 66'ncı maddenin değiştirilmesi, öz yönetim. Türkiye Cumhuriyeti devletine vatandaşlık bağı ile bağlı olan ister Türk, ister Kürt, Çerkez, Boşnak, Arnavut, Alevi, Sünni; kamu hizmeti alırken, ticaret yaparken, sağlık hizmetlerini görürken, okula giderken aralarında bir fark var mı? Mesele siyasi bölücülüktür. Türkiye'de Kürt sorunu diye bir sorun yoktur, siyasi bölücülük, terör, ayrılıkçı hareket sorunu vardır" ifadelerini kullandı.
'MİLLETİN DEVLETE GÜVENİ ZEDELENMEKTE'
Terör ve şiddet karşısında taviz verilemeyeceğine dikkat çeken Destici, "Türkiye Cumhuriyeti'nin, 40 yıl mücadele ettiği terör örgütünün ele başından uzlaşma talep etmesi, her şeyden ve herkesten çok şehit ailelerimizin, gazilerimizin, terör mağdurlarının, terörle mücadele ile görevli olanların ve terörün etkili olduğu bölgelerde yaşayan, devletlerine bağlı vatandaşlarımızın devletimize güvenlerini ve ilişkilerini zedelemektedir. Bunu geçmiş dönemlerde yaşanan benzer süreçlerde çok açık ve net bir şekilde gördük. PKK bugün, Türkiye'ye düşman olan hemen hemen herkesin desteklediği ve halen desteklemeye devam ettiği kanlı bir terör örgütüdür. Türkiye'nin geçmişte yaptığı onca yanlışa rağmen, bugün Türkiye sınırları içinde bitmiştir ve can çekişmektedir. Bu gerçekler ortadayken PKK ve türevleri için kullanılan ya da kullanılacak 'Kürt siyasi hareketi' ifadesi Kürt kökenli vatandaşlarımıza ve onların vazgeçilmez parçası oldukları aziz milletimize, büyük Türk milletine hakarettir" dedi.
'PAZARLIK YOK'
DEM Parti İmralı heyetinin siyasi parti ziyaretlerini değerlendiren Destici, şöyle konuştu:
"Bu bir çözüm süreci veya müzakere değil, burada pazarlık yok. Apo kastedilerek denildi ki; 'Çağrı yapmak için atılacak adımları bekliyor.' DEM heyeti siyasi partileri geziyor. Gezmeden önce bazı partilerimizin genel başkanları, sözcüleri tarafından sürecin şeffaf işletilmesi gerektiği söyleniyordu. Şimdi ağızlarını bıçak açmıyor. Kandil taleplerini söyledi; Anayasa'nın 3'üncü, 42'nci ve 66'ncı maddesi. Bunlar bizim kırmızı çizgimiz. Bir Alperen daha yaşamaya devam ettiği sürece bu ülkede 66'ncı maddeyi kimsenin değiştirmesine izin vermeyiz. Bu çok açık ve nettir. Teröristbaşı Öcalan, yeni paradigmaya destek verenlere teşekkür ediyor. Bu yeni paradigma nedir? Teröristbaşı, 'Sadece Cumhur İttifakı partilerinin oluru yetmez' diyor. 'Meclis başta olmak üzere bütün siyasi partiler, sivil toplum kuruluşları evet demeli' deniliyor. Bütün bu süreçlerden sonra çağrı yapılacağı söyleniyor. Bizce samimiyseler çağrıyı yapsınlar. İspanya'da da İngiltere'de de başka örneklerde de önce terör örgütleri silah bırakmış, sonra görüşülmüş. Önce silahı bıraksınlar. PKK/PYD/YPG silah bıraktığını açıklasın. Ondan sonra oturulsun, konuşulsun. Elinde silah olanla konuşamazsın. DEM Parti dışındaki özellikle Cumhur İttifakı partilerimizin vatan, millet sevgisinden zerre şüphemiz yoktur. İyi niyetlerinden de şüphemiz yok. Bizim şüphemiz karşı taraftan PKK ve onun uzantıları, en önemlisi de onların arkasındaki emperyalist güçler. Biz Büyük Birlik Partisi olarak ilkesel bir duruş ortaya koyuyoruz. Şahsım, partim asla bu sürecin yanında olmayacaktır. Duruşumuz nettir. Tavizlerin verilmeyeceğini düşünüyorum. Bunu kimse veremez. Hele ki Cumhur İttifakı, bu konuda duruşu net olan bir ittifaktır. Biz onlarla masaya oturulmasını doğru bulmuyoruz." (DHA)
FOTOĞRAFLI