9952,86%0,87
35,56% 0,39
36,64% 0,08
3091,72% -0,04
4942,40% -0,06
Cumhurbaşkanı Erdoğan: Yargı mensuplarını baskı altına alarak hiçbir netice elde edemezsiniz
Hasan DÖNMEZ- Salih BÜYÜKSAMANCI/KONYA,(DHA)- CUMHURBAŞKANI Recep Tayyip Erdoğan, ''Sayın Özel ve şürekasına şunu açıkça söylemek durumundayım. Günümüz Türkiye'sinde siz dahil hiç kimsenin hukuku ve kanunları hiçe saymak, yok saymak, göz göre göre çiğneme hakkı yoktur. Hoşunuza gitmese de hukuk işleyecek. Kusura bakmayın savcıları tehdit ederek, yargıya parmak sallayarak, mahkemelerin görevini yapmasını engelleyerek, bağırarak, çağırarak nümayiş yaparak, yargı mensuplarını baskı altına alarak hiçbir netice elde edemezsiniz" dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, AK Parti Konya 8'inci Olağan İl Kongresi ile Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı tarafından yapılan 'Konya Çevre Yolu 2. Kesim Açılış Töreni'ne katılmak için özel uçakla Konya'ya geldi. Havalimanında protokol üyeleri tarafından karşılanan Erdoğan, yakındaki Tahir Büyükkörükçü Camisi'ne geçerek cuma namazını kıldı. Erdoğan daha sonra kongrenin yapılacağı Karatay Spor ve Kongre Merkezi'ne geçti. Erdoğan'a, İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum ve Ticaret Bakanı Ömer Bolat, eşlik etti. Bakan Murat Kurum, yaptığı konuşmada 24 Ocak'ta Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın katılımıyla depremzedelere 220 bininci evi teslim edeceklerini açıkladı.
'SİZ DE SAYGI GÖSTERECEKSİNİZ'
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da konuşmasında CHP'yi eleştirdi. Erdoğan, şunları söyledi: "Hedefimiz, 'Türkiye Yüzyılı'nın inşasıdır. Bunun için hem vizyonumuzu genişletiyor hem program ve projelerimizin çıtasını yükseltiyor hem de ülkenin kronik sorunlarını çözecek cesur adımlar atıyoruz. Allah'ın izniyle, içeride ve dışarıda elde edeceğimiz büyük başarılar sayesinde bizden sonraki nesillere güçlü bir Türkiye mirası bırakacağız. Tabii onları en büyük vizyonları, kırmızı kart göstermek, en büyük taahhütleri rakı fiyatlarını ucuzlatmak olanlara anlatabilmek mümkün değildir. Kırmızı kart oyunuyla kendi akıllarınca halkın seviyesine indiklerini sananlara, rahmetli bir yazarımızın ifadesiyle diyorum ki; 'Halkın seviyesine inilmez, halkın seviyesine çıkılır.' Aslına bakarsanız kendi içlerindeki haksızlık, arsızlık, taciz ayıplarının üzerine gitmek yerine yalan yanlış söylemlerle, lakayt çıkışlarla bize hücum edenlerin derdini gayet iyi biliyoruz. Partilerindeki rezillikleri düzeltmeye çalışmak varken, vazifesini yapan kamu görevlilerine saldırmak zaten başlı başına bir suçluluk alametidir. Bunlar eski Türkiye'de hukuk önünde sahip oldukları ayrıcalıklarını kaybetmenin öfkesini bir türlü atamadılar. Sayın Özel ve şürekasına şunu açıkça söylemek durumundayım. Günümüz Türkiye'sinde siz dahil hiç kimsenin hukuku ve kanunları hiçe saymak, yok saymak, göz göre göre çiğneme hakkı yoktur. Hoşunuza gitmese de hukuk işleyecek. Siz de buna saygı göstereceksiniz. Eğer siyasi hesaplaşma peşindeyseniz, muhatabınız da yargı mensupları değil, siyasetçilerdir. Kusura bakmayın savcıları tehdit ederek, yargıya parmak sallayarak, mahkemelerin görevini yapmasını engelleyerek, bağırarak, çağırarak nümayiş yaparak, yargı mensuplarını baskı altına alarak hiçbir netice elde edemezsiniz. Dolayısıyla sağa sola sataşmaktan, sürekli ona buna saldırmaktan vazgeçin. İşte buradayız."
'YANINDA, YÖRESİNDEKİ ŞAHISLARA BAKSIN'
Cumhurbaşkanı Erdoğan, ''Bakalım kara kaplı defterleri ortaya serelim. Bakalım kimin yüzü kızaracak, kim yüzü ak olarak oradan çıkacak. Sayın Özel, başka yerlerde harami arayacağına kendisini fazla yormasın, yanında, yöresindeki şahıslara baksın. Dosyalardaki iddialara verecek cevapları olmadı. Yapılan hırsızlık ve arsızlıklar dün gibi aşikar olduğu için sürekli topu taca atıyorlar. Halbuki onlar da çok iyi biliyor ki daha turpların büyükleri heybede. Telaşları, paniklemelerinin, ortalığı velveleye vermelerinin bir sebebi de işte bu hakikattir. Korkarız birkaç yıla kadar bunların hiçbirinin sokağa çıkacak, insanlar içine karışacak, hatta milletin yüzüne bakacak halleri kalmayacak" diye konuştu.
'ESENYURT'U, BEŞİKTAŞ'I GÖRDÜNÜZ, HALLER NE DURUMDA'
CHP'nin parti içi iktidar kavgasına düştüğünü ifade eden Erdoğan, "Parti içi iktidar kavgasına kendilerine öylesine kaptırdılar ki dünyada ne olup bittiğini görecek gözleri yok. Kongre ve adaylık hesabı yapmaktan ülkenin ve milletin halini anlamaya, bölgedeki ve dünyadaki gelişmeleri takip etmeye fırsat bulamıyorlar. Böyle olunca da siyasi cambazlıklarla durumu kurtarmaya çalışıyorlar. İşte Esenyurt'u gördünüz, Beşiktaş'ı gördünüz. Halleri ne durumda, daha niceleri... Suriye ihtilafında nasıl bir söylem benimsedikleri, nasıl gayri milli ve gayri insani bir politika izlediklerini cümle alem biliyor. Hatırlayın Suriyeli muhacirlere her türlü hakareti ettiler. 14-28 Mayıs seçimleri sürecinde bu insanlara karşı nefret siyasetin dibini buldular. Trafik sıkışıklığından akmayan sulara kadar, yerel yönetimlerdeki tüm beceriksizliklerini, utanmadan sığınmacılara fatura ettiler. 13 yıl boyunca hükümetimiz ve Türkiye Cumhuriyeti aleyhine kurdukları cümlelerin binde birini devrik Şam rejimine karşı kurmadılar. Sustular; görmezden, duymazdan geldiler. Katliamları sadece seyrettiler. Gazze krizinde de yine benzer bir tutum sergilediler. İsrail'in, Gazze'ye yönelik saldırıları başladığında katliamların sorumlusu olarak İsrail'i değil, önce Filistinli direnişçileri ve Hamas'ı suçladılar. Millet bunlara tepki gösterince bu sefer, yok biz öyle demek istemedik diyerek suçlarını bastırmaya çalıştılar. Burada şunu bir defa açıkça ifade etmek isterim. Şimdi çıkmışlar; mahcubiyet duymadan başkalarına akıl veriyorlar. Kendilerini sorgulamak, acaba bizler de yanlış yaptık demek yerine rol kapmaya çalışıyorlar. Ülkeye ve millete dair herhangi bir gündemleri zaten yok. Milletin dertlerine, sıkıntılarına, beklentilerine çareler geliştirmek, ülkenin meselelerine kafa yormak yerine laf kalabalığıyla günlerini gün ediyorlar" dedi.
'BU DA CHP'Lİ VATANDAŞLARIMIZIN İMTİHANI'
Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: "Çünkü bunlar çalışmayıp, taş üstüne taş koymayı sevmiyorlar. Çünkü bunlar rahatlarının bozulmasını, konforlarının, ellerinden gitmesini istemiyorlar. Üretmek, hizmet etmek millet için ter dökmek bunların işlerine gelmiyor. Peki, neden? Çalışmak emek ister, zahmet ister, birikim ister, fedakarlık ister. Çalışmak, siyasi risk almayı, yıpranmayı, göze almayı gerektirir. Sadece boş lafla, siyasetçilik oynamanın hiçbir bedeli yoktur. Ama artık bu mızrak bu çuvala sığmıyor, sığmaz. Siyaset üretemediklerini milletimiz gibi kendi seçmenleri de görüyor. Bunlarda vizyon olmadığını, ufuk olmadığını, ülkeye hizmet gibi bir derdi olmadığını da insanlarımız çok iyi görüyor. CHP'ye oy veren vatandaşlarımızın, partilerinin ve başındaki yöneticilerin durumlarına bakıp, iç geçirdiklerini tahmin edebiliyoruz. Ne diyelim? Bu da bir imtihan. Bu da CHP'li vatandaşlarımızın imtihanı. Allah hem onlara hem milletimize hem de bize sabır versin diyorum. Tabii burada şunu da söylemek durumundayım. Her ne kadar çok hazzetmeseler de zorlamalarımızla fil dişi kulelerinden çıkıp, yavaş yavaş halkımızın arasına karıştıklarını görüyoruz. Bunca yıllık gecikmeyle bile olsa CHP'li yöneticilerin etli ekmekle, arabaşıyla ilk kez tanışmalarına hiç kimse kayıtsız kalamaz. CHP'nin mutfaktan başlayan Anadolu kültürüyle tanışma çabasının, milletin değerleriyle de barışmasına vesile olmasını temenni ediyoruz. CHP artık millete tepeden bakan elitist siyaset dilinden kurtulmalı, milletin aklını ve irfanını hafife almaktan vazgeçmelidir. Ne verirsek gidiyor mantığını artık terk etsinler. Kolaya kaçmasın, kurnazlık yapmasınlar. Biraz çalışıp, düşünüp, kafa yorup, bizim ve milletimizin karşısına, milletin kalitesine uygun siyasi argümanlarla çıksınlar. Bunu yaparlarsa hem Türk siyaseti kazanır hem ülke kazanır hem de kendilerinin ülkeye ve millete bir faydası dokunur."
'MİLLETİMİZDEN BİRAZ DAHA SABIRLI OLMASINI İSTİYORUZ'
Erdoğan, enflasyonu düşürmeyi hedeflediklerini belirterek, "Kardeşlerim bölgemizde ve dünyada yaşanan kritik hadiseleri hepimiz takip ediyoruz. Türkiye'nin tam kalbinde yer aldığı coğrafyada, tarihi nitelikte değişimler vuku buluyor. Biz de bunları stratejik bir akıl ve vizyonla ülkemizin menfaatlerine olacak şekilde, başarıyla yönetmeye gayret ediyoruz. Hiçbir işi şansa bırakmıyoruz. Suriye'den, Gazze'ye gönül coğrafyamızın tamamında varız. Hadiselere müdahil, mazlum ve mağdurların yanındayız. Uluslararası gelişmeleri anbean takip ederken; sokağın nabzını tutmaktan, vatandaşın sesine kulak vermekten geri durmuyoruz. Dış politika kadar önemli bir diğer önceliğimiz, milletimizin canını yakan hayat pahalılığı meselesini çözmektir. Enflasyon, hayat pahalılığı dediğimiz illetin anasıdır. Bunun için evvela enflasyonu düşürmeyi, fiyatlardaki dengesiz artışların önüne geçmeyi, piyasalardaki istikrarı tekrar güçlendirmeyi hedefliyoruz. Aynı şekilde istihdamı, üretimi, ihracatı artırarak. Milletimizin iş ve aş talebini karşılayacak kalkınma programlarından da taviz vermiyoruz. Enflasyonla mücadele ederken eş zamanlı olarak kayda değer büyüme oranlarını yakalayan ender ülkelerden biriyiz. İnşallah bu yılın ikinci yarısından itibaren enflasyondaki düşüşün somut etkilerini görmeye başlayacağız. Tabii bu sıkıntılı dönemde en çok mağdur olanlar, sabit ve dar gelirlilerdir. Esasen işçi, memur, emekli, küçük esnaf, çiftçi gibi kesimlerin gelirlerinde tarihin en büyük artışlarını gerçekleştirdik. Ancak hayat pahalılığının yol açtığı dengesiz fiyatlama, daha doğrusu aç gözlülük, kira ve konut fiyatlarından, gıda ve eğitime kadar her alanda maalesef bu artışları zamanla eritiyor. Yılbaşında yaptığımız ücret artışlarının oranlarını belirlerken önceliği enflasyon hedefimize vermemizin sebebi işte bu gerçektir. Bundan sonra yapacağımız ücret artışları daha anlamlı, daha etkili, daha tesirli ve kalıcı hale gelecektir. Milletimizden bize güvenmesini, biraz daha sabırlı olmasını istiyoruz. İnşallah çoğu gitti azı kaldı" dedi.
'ÇÖZÜMÜN ADRESİ YİNE BİZİZ'
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Hak, özgürlük, kalkınma sorunlarını nasıl 22 yılda çözdüysek, küresel krizlerin ve konjonktürün eseri mevcut sıkıntıların çözüm adresi de yine biziz. Türkiye, AK Parti ve Cumhur İttifakı'nın riyasetinde her türlü meselenin üstesinden gelecek kudrete Allah'ın izniyle sahiptir. Aşamayacağımız engel yoktur. Çözemeyeceğimiz sorun yoktur. Altından kalkamayacağımız yük yoktur. Bakın 22 yılda bu ülkenin hiçbir ferdinin kendini mağdur, mazlum, ihmal edilmiş, ötelenmiş hissetmediği, herkesin birinci sınıf vatandaş sıfatı kazandığı iklimi beraber oluşturduk. Şimdi de eksikleri tamamlayarak, yanlışları düzelterek, beklentileri karşılayarak, 'Türkiye Yüzyılı'na giden aydınlık yolu yine milletimizle birlikte çözeceğiz" diye konuştu. (DHA)
FOTOĞRAFLI