10121,77%1,24
35,74% 0,01
37,30% -0,57
3171,53% 0,67
5061,02% -0,19
Cumhurbaşkanı Erdoğan: Gençlerimizi dağa kaçıran terör baronları için yolun sonu görünmüştür
Taha AYHAN/ANKARA, (DHA)- CUMHURBAŞKANI Recep Tayyip Erdoğan, “40 yıldır ülkemizin ve milletimizin kanını sülük gibi emen terör illetiyle mücadelemiz çok boyutlu bir şekilde devam ediyor. Bu ülkenin gençlerini kimi zaman zorla, kimi zaman kandırarak dağa kaçıran terör baronları için yolun sonu görünmüştür. 'Terörsüz Türkiye' hedefimize adım adım yaklaşıyoruz. Gençlerimizin her ne sebeple olursa olsun, terörün vahşi dişleri arasında kaybolup gitmesine müsaade etmeyeceğiz" dedi.
Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, Ankara Kapalı Spor Salonu'nda AK Parti Gençlik Kolları 7'nci Olağan Kongresi'nde konuştu. Erdoğan, 14 Ağustos 2001'de milletin talebi ve duasıyla yola çıkarken refiklerinin gençler olduğunu söyleyerek, "3 Kasım 2002’de sessizlerin sesi, kimsesizlerin kimsesi olarak iktidara gelirken, 'gençlerimizin başımızın üstünde yeri vardır' dedik. Siyasi hayatımız ve iktidarlarımız boyunca daima gençlerle yol yürüdük, gençlerimize yoldaşlık ettik. Teknolojiden sağlığa, adaletten diplomasiye, sosyal politikalardan tarıma, tüm alanlarda sessiz devrimlere imza atarken, gençlerimizi hep ilk planda tuttuk. Bu milletin ötelenmiş, örselenmiş, ümitleri kırılmış gençlerini hak ettikleri ülkeye, hak ettikleri iklime bir an önce kavuşturmanın mücadelesini verdik. Eski Türkiye’nin kirli oyunlarına gençlerimizin alet edilmesine de gençlerin canı ve heyecanı üzerinden siyaset yapılmasına da müsaade etmedik" diye konuştu.
Erdoğan, 22 yılda gerçekten zor günler yaşadıklarını, çok ciddi adaletsizliklere maruz kaldıklarını belirterek, "Vesayetin ve hukuksuzluğun her türlüsüne bizzat şahit olduk. Ama hiçbir zaman demokrasiden, meşruiyetten, milli iradenin tayin ettiği çizgiden sapmadık. Gençlerimizi sokağa çağıranlardan olmadık. Gençlerimizi tahkir ve tahrik edenlerden olmadık. Hiçbir ayrım gözetmeden gençlerimizin tamamına sahip çıkmaya çalıştık" ifadelerini kullandı.
'POLİTİKALARIMIZIN MERKEZİNE BU ÜLKENİN EVLATLARINI YERLEŞTİRDİK'
Eğitimde, siyasette, bürokraside, sivil toplum ve iş dünyasında aklınıza gelebilecek her alanda gençlerin önünü açan, gençlere yeni ufuklar çizen reformları, projeleri, yatırımları hayata geçirdiklerini belirten Erdoğan, "Kılık kıyafet yasağı vardı kaldırdık. Kat sayı adaletsizliği vardı son verdik. Üniversitelerin kapısının önünde ikna odaları kurulmuştu, yıkıp attık. Kamuda başörtüsüyle çalışmak yasaktı, önünü açtık. Tabelalar, klavyeler, diller üzerinde baskı vardı sona erdirdik. Gençlerimizin rahatça yaşayıp kendilerini özgürce ifade edebildikleri bir Türkiye’yi yine siz gençlerimizle birlikte inşa ediyoruz. Hayatın her alanında gençlerimize güveniyoruz ve destek oluyoruz. Gençlere vitrin malzemesi olarak bakanlardan gelen tüm itirazlara rağmen seçilme yaşını önce 30’dan 25’e, devamında ise 18’e indirerek, siyasetin gençleşmesini sağladık. Birileri 'gençler yapamaz, gençler halledemez' derken, biz tam aksine 'bu işi ancak gençler kotarır, gençler yapar' diyerek, politikalarımızın merkezine bu ülkenin evlatlarını yerleştirdik. Üstat Necip Fazıl'ın 'bir iman merkezi etrafında toplananlar' ifadesiyle tarif ettiği milletimizin yarınlarını yine siz gençlerimizle birlikte şekillendiriyoruz. Bir okul olarak gördüğümüz gençlik kollarımızda bu ülkeye ve bu millete sevdalı istiklal ve istikbaline aşkla bağlı, bilgili, kültürlü, ahlaklı, erdemli ve donanımlı bir gençlik yetişiyor. 'Kim var' diye seslenildiğinde sağına-soluna bakınmadan fert fert 'ben varım' cevabını veren, 'benim olmadığım yerde kimse yoktur' diyen dava ahlakına sahip bir gençlik, maşallah gümbür gümbür geliyor" diye konuştu.
'BÜYÜK VE GÜÇLÜ TÜRKİYE İDEALİMİZE GÜÇ VERİYOR'
Erdoğan, Meclis’teki en genç 5 milletvekilinden 4’ünün AK Parti saflarında milleti temsil ettiğini belirterek, "Aynı şekilde 1 milyona yakın üyesiyle AK Parti Gençlik Kolları Teşkilatımız bugün Birleşmiş Milletlere kayıtlı 37 devletin nüfusunu geride bırakmıştır. Bu sayı Türkiye’deki birçok siyasi partinin toplam üye sayısından daha fazladır. Sadece son 4 yıl içinde partimizin gençlik kollarına tam 700 bin gencimiz üye oldu. AK Parti Gençlik Kolları hamdolsun kalbi, ülkesi ve milleti için çarpan gençleri bir araya getirerek büyük ve güçlü Türkiye idealimize güç veriyor" dedi.
'BU GENÇLİK, VANDAL BİR GENÇLİK DEĞİLDİR'
Bu gençliğin İstanbul’un duvarlarını 'zulüm 1453’te başladı' yazılarıyla kirleten köksüz, ruhsuz, şuursuz bir gençlik olmadığını söyleyen Erdoğan, "Bu gençlik, '3-5 ağacın yeri değiştirildi' diye sokakları yakıp yıkan, esnafın malını, mülkünü yağmalayan, vandal bir gençlik değildir. Bu gençlik askere kurşun, polise molotof atan, taş atan, şişe atan kandırılmış bir gençlik değildir. Bu gençlik 78 canımızı kaybettiğimiz kara bir günün ertesinde ailelerimizin acılarıyla dalga geçen vicdansız bir gençlik hiç değildir. Bu gençlik yüreği kendi devletine, kendi halkına kinle, nefretle, öfkeyle dolu bir gençlik de değildir. Tam tersine bu gençlik 1453’ü baş tacı eden bir gençliktir. Bu gençlik fetih ruhuna, Fatih Sultan Mehmet’e sahip çıkan bir gençliktir. Bu gençlik bayrağına aşık, vatanına aşık, istiklaline ve istikbaline aşık milli bir gençliktir. Ben yarınlarımızı gönül huzuruyla teslim edebileceğimiz bu gençliği şu an karşımda görüyorum. Yetişmesi için ömrümü vakfettiğim böyle bir gençliğin önü kesilmeyen bir çağlayan misali doludizgin geldiğini görmenin gururunu yaşıyorum. Büyük ve güçlü Türkiye’nin inşasında rol alan, Türkiye Yüzyılı hedeflerine doğru bir an olsun durmadan, dinlenmeden, güçlü adımlarla ilerleyen tüm genç kardeşlerime buradan bir kez daha teşekkür ediyorum. Rabb’im sizi korusun, her türlü şerden, muhafaza eylesin. Türkiye’nin ve yüzünü Türkiye’ye dönmüş yüz milyonlarca kardeşimizin geleceğini imar ve ihya etmeye sizleri memur ve mezun kılsın diyorum. Sadece hak ve özgürlükler alanında değil, diğer başlıklarda da daima gençlerimizin yanında olduk" dedi.
'GENÇLERİMİZ İÇİN TÜM İMKANLARI SEFERBER ETTİK'
Erdoğan, 22 yıl boyunca bir yandan ülkeyi her alanda büyütüp kalkındırırken, diğer yandan da gençler için tüm imkanları seferber ettiklerini belirterek, "2002 yılında Türkiye'de sadece 76 üniversite varken, 132 yeni üniversite açarak üniversite sayısını 208'e çıkardık. Göreve geldiğimizde gençlik merkezlerimizin sayısı sadece 9’du. Bugün bu sayı 522’ye ulaştı. Yükseköğrenim yurtlarımızın sayısını 190’dan aldık, 862’ye çıkardık. 1 milyona yaklaşan yatak kapasitesine sahip konforlu, güvenli ve modern yurtlarımızı öğrencilerimizin hizmetine sunduk. 2002’de lisans öğrencilerine 45, yüksek lisans öğrencilerine 90, doktora öğrencilerine ise 135 lira tutarında burs ve öğrenim kredisi veriliyordu. Bugün lisans öğrencilerimize 3 bin lira, yüksek lisans öğrencilerimize 6 bin lira, doktora öğrencilerimize ise 9 bin lira burs ve kredi desteği sağlıyoruz. 22 yıl önce üniversitelerimizdeki toplam akademik personel sayısı 70 bindi, bugün akademik personel sayımız 184 bini aşmış durumda. Yükseköğretim kurumlarımızın kapılarını dünyanın farklı ülkelerinden gelen uluslararası öğrencilere ardına kadar açtık. 2002’de uluslararası öğrenci sayımız 15 bin 505 iken şu anda dünyanın 190’ı aşkın ülkesinden 340 bine yakın misafir öğrencimiz bulunuyor. Uluslararası öğrencilerin bir ülkenin yumuşak gücü için ne manaya geldiğini son dönemde Suriye’de yaşananlar bizlere tekrar hatırlatıyor. Ülkemizde eğitim gören misafir öğrenciler şu an bakan olarak, üst düzey bürokrat, siyasetçi, iş adamı, akademisyen olarak kendi halklarına hizmet ediyor. Şayet bu konuda ırkçı lümpenlerin dediklerine prim verseydik, Suriye’den Afrika’ya kadar birçok yerde işte bu gönül elçilerimizden mahrum kalırdık. Ama biz kendisi dışında herkese kin ve nefret besleyen bu başıbozuk güruha rağmen eğitimde uluslararası öğrenci hareketliliğini destekledik. Bunlar sadece birer başlangıç. Bu politikamızın olumlu sonuçlarını inşallah ileride ekonomiden ticarete, diplomasiden beşeri ilişkilere kadar her alanda daha net göreceğiz. Birileri halen anlayamasa da bakın bundan 5 yıl, 10 yıl, 20 yıl sonra küresel ölçekte çok farklı bir Türkiye’yi konuşuyor olacağız" ifadelerini kullandı.
'TÜRKİYE GENÇLERİN GAYRETİYLE DESTANLAR YAZACAK'
Gençlerin imkanlarını genişlettikleri bir diğer alanın spor olduğunu vurgulayan Erdoğan, "Gençlik ve spor tesislerinin sayısı 2002’de sadece 1575’ti, yeni futbol sahaları, atletizm pistleri, yarı ve tam olimpik yüzme havuzları, spor salonları, stadyumlar ve gençlik merkezleri inşa ederek bu sayıyı 4 bin 456’ya yükselttik. Yerli ve milli teknoloji hamlemiz TEKNOFEST’i hayata geçirerek, lise ve üniversite çağındaki gençlerimizi yeni ürünler ve projeler geliştirmeleri için teşvik ediyoruz. Savunma sanayimizdeki 3 bin 500’ü aşkın firmada çalışan, emek veren, ter döken genç mühendislerimizi gördükçe göğsümüz kabarıyor. Bugün milli muharip uçağımız KAAN’dan insansız hava araçlarına birçok stratejik projede gençlerimiz öncü roller üstleniyor. İnşallah bu sayı önümüzdeki yıllarda daha da artacak. Türk savunma sanayi sizlerin omuzları üzerine yükselecek. Türkiye, gençlerin gayretleriyle inşallah destanlar yazacak. İçinde bulunduğumuz asır, Allah’ın izniyle Türkiye yüzyılı olacaktır. Bundan en küçük bir şüphe duymuyorum, kalbimle buna inanıyorum" ifadelerini kullandı.
'LGBT SAPKINLIĞINA KARŞI KORUYUCU TEDBİRLERİ DEVREYE ALIYORUZ'
14-28 Mayıs seçimlerinde sözünü verdikleri gibi Aile ve Gençlik Fonu uygulamasını geçen yıl deprem bölgesinde başlattıklarını anımsatan Erdoğan, "13 Ocak’taki Aile Yılı Tanıtım Programında Aile ve Gençlik Fonunu tüm şehirlerimize yaygınlaştırdığımızın müjdesini milletimizle paylaşmıştık. Böylelikle yuva kuracak gençlerimize 48 ay vadeli ve 2 yıl geri ödemesiz olmak üzere 150 bin lira tutarında faizsiz kredi desteği sunuyoruz. Bununla birlikte tüm dünyada veba gibi yayılan LGBT sapkınlığına karşı da gençlerimize yönelik koruyucu tedbirleri devreye alıyoruz. Sigara, alkol, tütün, uyuşturucu başta olmak üzere gençlerimizin sağlığını ve geleceğini tehdit eden zararlı alışkanlıklarla mücadelemiz sürüyor. Dijitalleşme ve internetin yaygınlaşmasıyla birlikte artan sanal kumar ve bahis sorununun üzerine kararlılıkla gidiyoruz. Pek çok gencimizin hayatını karartan, huzurunu kaçıran, hatta canına mal olan bu belanın kökünü kazıyıncaya kadar durmayacağız" dedi.
'AYDINLIK YARINLARIMIZI BERABERCE İNŞA EDECEĞİZ'
40 yıldır Türkiye'nin ve milletin kanını sülük gibi emen terör illetiyle mücadelenin çok boyutlu bir şekilde devam ettiğini söyleyen Erdoğan, "Bu ülkenin gençlerini kimi zaman zorla, kimi zaman kandırarak dağa kaçıran terör baronları için yolun sonu görünmüştür. Terörsüz Türkiye hedefimize adım adım yaklaşıyoruz. Gençlerimizin her ne sebeple olursa olsun terörün vahşi dişleri arasında kaybolup gitmesine müsaade etmeyeceğiz. Emperyalistlerin başımıza sardığı bu belayı defedecek, 40 yıllık oyunlarını bozacak, bu topraklardaki 1000 yıllık kardeşliğimizden güç ve ilham alarak aydınlık yarınlarımızı beraberce inşa edeceğiz. Sadece belli kesimlerin değil, Türk, Kürt, Arap demeden 85 milyonun tamamının kazandığı bir iklimi ülkemizde ve ötesinde tesis edeceğiz" diye konuştu.
Bu ülkenin gençlerinin yan yana huzur, barış ve kardeşlik içinde yaşadığı, geleceklerine güvenle baktığı bir Türkiye için çalışmaya devam edeceklerini söyleyen Erdoğan, "Elbette bu mücadelemizi de siz gençlerimizle beraber yürüteceğiz. Engelleri birlikte aşacağız, kirli senaryoları birlikte yırtıp atacağız. Saldırıları birlikte göğüsleyeceğiz. Kardeşliği birlikte yücelteceğiz. Türkiye’yi birlikte büyüteceğiz. İstikbalin aydınlık günlerine birlikte yürüyeceğiz. Başkaları ayırmaya, bölmeye çalışsa da biz bu ülkenin gençlerini işte bugün bu salonda olduğu gibi birleştirmenin, kucaklaştırmanın, aynı ortak paydada buluşturmanın gayretinde olacağız" dedi. (DHA)
FOTOĞRAFLI