Cimri Olayı, 13. yüzyıl Anadolu'sunda Selçuklu Devleti'ne karşı düzenlenen önemli bir isyandır. 1277-1278 yıllarında meydana gelen bu olay, I. Alaeddin Keykubad'ın soyundan geldiğini iddia eden ve “Cimri” lakabıyla tanınan, gerçek adıyla Karamanoğlu Mehmet Bey’in liderlik ettiği isyan hareketini ifade eder. Cimri Olayı, hem Selçuklu Devleti'nin iç dinamiklerini sarsmış hem de Anadolu'daki siyasi dengeleri etkilemiştir.
Cimri Olayı, 1277-1278 yılları arasında gerçekleşmiştir. Bu dönem, Selçuklu Devleti'nin Moğol istilası ve iç çekişmelerle zayıfladığı bir zamana denk gelmektedir. İsyan, özellikle 1277 yılında Karamanoğlu Mehmet Bey'in kendisini sultan ilan etmesi ve Konya'yı ele geçirmesi ile doruk noktasına ulaşmıştır.
Cimri İsyanı Nasıl Oldu?
Bu kaotik ortamda, Karamanoğulları Beyliği'nin lideri Mehmet Bey, Alaeddin Keykubad’ın soyundan geldiğini iddia ederek siyasi bir fırsat gördü. Mehmet Bey, “Cimri” lakabıyla tanınmaktaydı. Konya'nın çeşitli kesimlerinden ve Türkmen aşiretlerinden destek topladı.
3. İsyanın Başlaması
1277 yılında, Mehmet Bey kendisini sultan ilan ederek Konya üzerine yürüdü. Selçuklu yönetimindeki zayıflıktan yararlanan Cimri, kısa sürede Konya'yı ele geçirdi. Kendini “II. Alaeddin Keykubad” olarak ilan ederek sultanlık iddiasında bulundu.
Bu isyan, Selçuklu yönetimini ve Moğolları harekete geçirdi. Selçuklu Sultanı II. Gıyaseddin Keyhüsrev, Moğolların desteğiyle karşı harekâta geçti. Konya’da ve çevresinde sert çatışmalar yaşandı. Selçuklu ordusu ve Moğol müttefikleri, Cimri’ye karşı büyük bir operasyon düzenleyerek isyanı bastırmak için çalıştı.
1278 yılında Cimri'nin kuvvetleri, Selçuklu ve Moğol birlikleri tarafından yenilgiye uğratıldı. Karamanoğlu Mehmet Bey yakalanarak idam edildi. İsyanın lideri olan Cimri'nin ölümüyle birlikte isyan tamamen bastırıldı ve Selçuklu Devleti geçici bir süreliğine de olsa otoritesini yeniden sağladı.
Cimri Olayı, Selçuklu Devleti'nin çözülme sürecine katkıda bulunan önemli bir isyan olarak tarihteki yerini almıştır. Bu isyan, Anadolu’da merkezi otoritenin zayıfladığı dönemlerde yerel güçlerin nasıl etkili olabileceğine dair önemli bir örnektir.