10507,11%0,46
36,44% 0,20
39,46% 0,59
3411,05% 0,19
5552,18% 0,35
Bakan Fidan: Provokasyonların önünü kesmek gerekiyor
Umutcan ÖREN/ ANKARA, (DHA)- DIŞİŞLERİ Bakanı Hakan Fidan, Lazkiye'deki olaylar ile ilgili, "Bu türden provokasyonlara karşı tabi ki uyanık olmak gerekiyor ama uluslararası platformlarda ortaya konan bazı propagandaların da tabii ki negatif tesir yaptığını da görmemezlikten gelemeyiz. Burada bu provokasyonların da önünü kesmek gerekiyor" dedi.
Bakan Fidan, Ürdün, Irak, Lübnan ve Suriye dışişleri ve savunma bakanları ile genelkurmay ve istihbarat başkanlarının katılımıyla Amman'da gerçekleştirilen toplantının ardından ortak basın toplantısında konuştu. Fidan, Suriye ve Suriye'ye komşu 4 ülke olarak Ürdün'de tarihi bir toplantı gerçekleştirdiklerinin altını çizerek, "5 ülke olarak bölgemizdeki bazı kronik sorunları nasıl çözeriz onun arayışı içerisinde olduk. Bu formatı açıkçası hayata geçirmek için bir süredir görüşmelerimiz devam ediyordu. Bölge ülkeleri olarak bölgenin sorununa hep beraber sahip çıkma, çözme yolunda bir insiyatifimizin olması gerekiyor yoksa bölgedeki sorunlar küresel sorunlara dönüşüyor ve küresel diğer aktörlerin bölgemize müdahale etmesine yol açıyor. Bu müdahalenin neticesinde çözümden daha çok problemde karşılaşıyoruz. Onun için bölge ülkeleri kendi sorumluluklarını üstlenmeli ve gereğini yapmalı. Bununla bir araya geldik. Başta terörle mücadele olmak üzere Suriye'nin istikrarı ile ilgili bütün konuları masaya yatırdık. Bölgesel bir takım diğer terör faaliyetlerini gündeme getirdik. Özellikle bu amaçla Suriye'de yeni kurulan hükümete her yönüyle yardımcı olmak, istikrarlaştırıcı bütün faaliyetlerini destekleme konusunda tabi ki kararlılığımız var. Diğer taraftan Suriye hükümetinin hiçbir provokasyona gelmeden haftalardır sürdürdüğü politikanın son günlerde bir provokasyonla rayından çıkartılmaya çalışıldığını görüyoruz. Buradan tabi ki Suriye'de bulunan gerek Alevi, gerek Hristiyan, gerek Dürzi, gerek Nusayri bütün kardeşlerimizin bu provokasyonlardan uzak durması önemli. Burada bölge ülkeleri olarak istikrarı bozucu hiçbir inisiyatifi desteklemiyoruz. Sivil halkın canının, malının, kültürel haklarının da kutsal olduğunu her platformda savunuyoruz" ifadelerini kullandı.
'DEAŞ'A YÖNELİK ORTAK MEKANİZMA KURULMASI KONUSUNDA KARAR ALDIK'
Yapılan görüşmeler neticesinde somut neler yapılabileceğinin üzerinde durulduğunu belirten Bakan Fidan, "Bunların başında bölge ülkeleri olarak özellikle DEAŞ'a yönelik bir ortak müşterek operasyon ve istihbarat mekanizmasının kurulması konusunda karar aldık. Arkadaşlarımız bu konuda çalışacaklar. Diğer taraftan İsrail'in bölgedeki yayılmacı politikalarına karşı hep beraber ortak duruşumuzu nihai bildirgeyle yansıtıyoruz. Bu da bizim için fevkalade önemli. Irak, Suriye ve Türkiye için ortak düşman olan PKK'nın da bölgeden silinmesi, silahlı terör faaliyetlerine son vermesi bizim önceliklerimiz arasında yer almakta. Bundan sonraki toplantıya inşallah Türkiye'de ev sahipliği yapacağız. Özellikle terörle mücadele, DEAŞ'ın bölgede tekrar baş vermemesi ve tamamıyla ortadan kaldırılması için 5 ülke olarak kabiliyetlerimizi birleştirip var gücümüzle çalışmaya devam edeceğiz" dedi.
'BU PROVOKASYONLARIN ÖNÜNÜ KESMEK GEREKİR'
Lazkiye'deki olaylar ile ilgili, sorulan soruya cevap veren Fidan, "Suriye'de yeni kurulan hükümetin aslında hem azınlıklara hem diğer mezheplere yönelik ortaya koyduğu uzlaşmacı tavır, bölgede provokasyon bekleyen birçok bölge ve bölge dışı aktörün hevesini kursağında bıraktı. Şimdi hal böyle olunca provokasyonu kendileri ortaya çıkarma yolunda bir takım adımlar attılar. Bunun neticesinde ortaya çıkan olaylarda şu anda bir yatışma olduğunu görüyoruz. Suriyeli meslektaşlarımızla da konuşuyoruz bu türden provokasyonlara karşı tabi ki uyanık olmak gerekiyor ama uluslararası platformlarda ortaya konan bazı propagandaların da tabii ki negatif tesir yaptığını da görmemezlikten gelemeyiz. Burada bu provokasyonların da önünü kesmek gerekiyor" dedi.
'BİZ KENDİMİZE BAKAN KISMINI ÇÖZDÜK'
Bakan Fidan, bir gazetecinin Türkiye ve Arap ülkelerinin terör algısı konusunda sorulan soruya, "Nasıl DEAŞ Arapları temsil etmiyorsa PKK da Kürtleri temsil etmiyor. Bu ayrımı çok net şekilde yapmamız gerekiyor. PKK şu anda Türkiye'de 1 metrekare bile toprak kontrol etmiyor, işgal edemiyor. Ama buna mukabil Suriye'nin üçte birini işgal etmiş durumda enerji kaynaklarının başına oturmuş durumda. Irak Kürdistan'ında 700 köyü işgal etmiş durumda, Sincar'ı işgal etmiş durumda ve bazı başka yerleri de işgal etmiş durumda. Bu sorun sadece Türkiye'nin sorunu değil; Irak'ında Suriye'nin de İran'ın da sorunu. Yani bu bölgesel bir sorun. DEAŞ'ı hangi metodoloji ile hangi anlayışla nasıl üstüne giderek söylüyorsa PKK'nın da aynı şekilde yapılması lazım. Biz kendimize bakan kısmını çözdük ama Suriye'deki PKK ile mücadeleyi kim yapacak, Irak'taki PKK ile mücadele kim yapacak. Irak'ta silahlı gruplar ortada dolaşırken kim finans getirecek, kim yatırım getirecek. Meşru hükümet kuvvetlerini biz ayağa kaldırmaya çalışıyoruz diğer taraftan bakıyorsunuz Sincar'da başka bir PKK grubu, Türkiye sınırında başka bir PKK grubu. Tabii bunlar Iraklı ve Suriyeli kardeşlerim burada onların kendi konuları, bu konuları da tabii ki onlarla yakın bir iş birliği içerisinde götürüyoruz; nasıl DEAŞ'ı yapıyorsak" diye cevap verdi. (DHA)
FOTOĞRAFLI