Aksaray, Anadolu'nun derin köklerine uzanan gelenekleri ve zengin kültürel yapısıyla dikkat çeken bir şehirdir. Burada yaşayan insanlar, örf ve adetleriyle tarihlerini ve kimliklerini yaşatmayı sürdürmektedirler. Aksaray'ın gelenekleri, geçmişten günümüze kadar gelen bir miras olarak değerlendirilir ve bu miras, şehrin sosyal dokusunu şekillendirir. Bu gelenekler, insanların bir araya gelmesini, paylaşmayı ve dayanışmayı sağlayarak toplumsal uyumun ve dayanışmanın temelini oluşturur.
Aksaray'da evlilik, geleneksel ritüellerle süslenmiş önemli bir sosyal olaydır. Her iki ailenin düğün öncesinde hazırlıkların tamamlanıp tamamlanmadığını kontrol etmeleri, bu geleneklerin başlangıcını oluşturur. Eğer hazırlıklar tamamlanmamışsa, düğün birkaç ay ertelenebilir. Ancak hazırlıklar tamamlandıysa, hemen resmi prosedürlere geçilir. Düğün öncesinde gelinin şehre götürülerek "İzinnamesi" çıkarılır. Davet edilen misafirlere basma veya pazenden birer metrelik yolluk verilir; bu adet "Gönüllük" olarak adlandırılır.
Düğün genellikle bir hafta sürer ve oğlan evinin damına bayrak dikilerek düğün evi belirlenir ve duyurulur. Düğün haftasının başlangıcında, kadınlar oğlan evinde toplanarak eğlenceye başlarlar. Salı günü komşu köyler davet edilir ve gelen misafirler, bayraktar eşliğinde çalgıcılar ve köy halkı tarafından karşılanır. Akşamları kadınlar ve erkekler ayrı ayrı eğlenirler.
Çarşamba günü, çevre köylerden gelenlerle köy meydanında toplanılır ve gün boyunca halay çekilir, güreş yapılır ve atıcılık müsabakaları düzenlenir. Güreşte başarılı olan kişiye bir keçi verilirken, atıcılıkta başarılı olan kişiye ise damadı koruma görevi verilir, çünkü damat korunmazsa kaçırılabilir ve geri almak için fidye ödenir. İkindi sonrası, halk oğlan evinde toplanır ve bayrak kaldırılarak, kadınlar kız evine götürülür. Kız evi, bahşiş almak için kapıyı açmaz, ancak oğlan evi bahşişi vererek içeri girer. Aynı gece erkekler, düğün odasında eğlenirler.
Gelin alma töreninde, gelin kızla birlikte kalan kızlar sabah erken saatlerde kalkar ve gelin kızın çeyizini dışarı çıkarırlar. Oğlan evinden bir kadın gelin kızın gelinliğini getirir ve bahşiş alındıktan sonra teslim eder. Gelin etrafında üç kez dolandırılarak giydirilir ve başına fes takılır. Yüzüne al ve alnına yeşil, üzerine beyaz atkı örtülür ve üzerine altın takılır. Giydirme işlemi tamamlandıktan sonra, gelin evdekilerle vedalaşır. Oğlan evinden bayrak eşliğinde halay çekerek kız evine gelen seğmenler, gelinin eşyasını bir araca yüklerler. Gelin kardeşi tarafından beline alın kuşağı bağlanır ve doru bir ata bindirilir. Atın başını çeken büyüklerle birlikte gelin, köy etrafında dolaştırılarak oğlan evine getirilir.
Damat evin kapısında bekler ve gelin, damadın ailesi, yakınları ve davetliler tarafından hediyeler alır. Gelin atından inerken, damatla birlikte kesilen kurbanın üzerinden atlayarak eve girerler. Gelinin girişi sırasında, damat önceden hazırladığı bozuk paraları arkasına atar, silahlar atılır ve halaylar çekilir. Kısa bir süre sonra düğün resmen sona erer ve çevre köylerden gelen misafirler evlerine dönerler.