Uçak kazaları, özellikle aerofobisi (uçma korkusu) olan kişiler için ciddi bir tetikleyici olabiliyor. Bu tür olaylar, sadece kazadan doğrudan etkilenenleri değil, uçma korkusu yaşayan milyonlarca insanı da derinden etkiliyor. Aerofobi, tedavi edilebilir bir durum. Doğru yöntemler ve destekle üstesinden gelmek mümkün.
Aerofobi hakkında
Aerofobi, uçma korkusu olarak bilinen ve özellikle uçak yolculuğu sırasında ortaya çıkan yoğun bir kaygı durumu. Bu korku, sadece uçağın düşeceği endişesiyle sınırlı değil. Yükseklik korkusu, kapalı alanda kalma hissi, türbülans, kalkış ve iniş gibi faktörler de bu fobiyi tetikleyebiliyor.
*Cleveland Clinic'e göre aerofobi, sadece Amerika Birleşik Devletleri'nde 25 milyondan fazla yetişkini etkiliyor ve özellikle 17-34 yaş aralığındaki bireylerde daha sık görülüyor.
Aerofobi belirtileri neler?
Aerofobi fiziksel, duygusal ve davranışsal belirtilerle kendini gösterebiliyor. Fiziksel belirtiler arasında hızlı kalp atışı, terleme, titreme, baş dönmesi, mide bulantısı ve nefes darlığı var. Duygusal olarak ise panik ve endişe hissi artarken, davranışsal olarak da kişi uçuşu iptal etme, uçmaktan kaçınma veya seyahat planlarını erteleme eğiliminde olabiliyor. Bu belirtiler, kişinin günlük hayatını ciddi şekilde etkileyebilir ve yaşam kalitesini düşürebilir. Uçuş kaygısının bir uçuş fobisi olarak kabul edilebilmesi için ise bu semptomların altı ay veya daha uzun süre devam ediyor olması gerekiyor.
Aerofobi neden olur?
Aerofobiye neden olan tek bir faktör yok. Ancak yüksek kaygı düzeyine sahip kişilerde bu fobinin görülme olasılığı daha yüksek. Travmatik deneyimler, doğal afetler, korkunç bir araba kazası gibi hayatı tehdit eden olaylar da uçma korkusunu tetikleyebilir. Ayrıca ebeveynlerinde aerofobi olan çocukların bu korkuyu edinme olasılığı daha yüksek. Peki bu durum nasıl iyileştirilebilir?
Terapi ve maruz bırakma yöntemi: Aerofobi, tedavi edilebilir bir durum ve en etkili yöntemlerden biri, maruz bırakma ve tepki terapisi. Bu yöntemde kişi, korktuğu duruma kademeli olarak maruz bırakılıyor ve kaygıyı tetikleyen düşüncelerle başa çıkmayı öğreniyor. Terapist eşliğinde yapılan bu çalışmalar, kişinin zamanla korkularına karşı duyarsızlaşmasını sağlıyor.
Nefes egzersizleri ve gevşeme teknikleri: Panik hissedildiğinde derin nefes alma ve kademeli kas gevşetme teknikleri de yardımcı olabiliyor. Burnundan beşe kadar sayarak nefes alabilir, birkaç saniye tutup ve yediye kadar sayarak nefes verebilirsin. Bu teknik, kaygıyı azaltmada oldukça etkili.
Bilgi edinme: Uçuş mekaniği ve aerodinamik hakkında bilgi edinmek, korkuları azaltmada yardımcı olabilir. Bu durum, bir savunma mekanizması olarak da bilinen entelektüelleştirme yöntemi. Uçuşun ne kadar güvenli olduğunu anlamak, endişeleri hafifletebiliyor.
Sanal gerçeklik terapisi: Gelişen teknoloji sayesinde sanal gerçeklik terapisi de aerofobi tedavisinde kullanılıyor. Bu yöntem, kişiyi sanal bir uçuş ortamına maruz bırakarak gerçek bir uçuş deneyimine hazırlıyor.
Kaçınmak yerine yüzleşmek: Uçuş korkusu olan kişiler genellikle uçmaktan kaçınıyor, ancak kaçınmak korkuyu daha da güçlendiriyor. Uzmanlar, korkularla yüzleşmenin onları aşmak için en etkili yöntem olduğunu vurguluyor. Uçuştan kaçınmak yerine kademeli olarak bu deneyime alışmak, korkuları azaltmaya yardımcı olabiliyor.
Çocuklarla uçak kazaları hakkında konuşmak: Ebeveynler, çocuklarıyla uçak kazaları hakkında konuşurken sakin ve güven verici bir ton kullanmalılar. Çocukların haberlerde tekrar tekrar gösterilen kaza görüntülerine maruz kalmasını engellemek de çok önemli. Çocuklara uçak yolculuğunun güvenli olduğunu ve her gün milyonlarca güvenli uçuşun gerçekleştiğini anlatmak da onların endişelerini hafifletebilir.