Merve Şişman, kamu personeli alımı sürecinde uygulanan mülakat sistemi, yaşanan olumsuzluklar ve mağduriyetler nedeniyle uzun zamandır eleştirilerin merkezinde yer almakta. İktidara yakın kaynaklar, bu mülakat uygulamasını kaldıracaklarını vaat etmişken, seçim sürecinden sonra ilgili konunun unutulduğu görülüyor. Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, mülakat aşamasında hukuka aykırı bir durum tespit edenlerin yargıya başvurmasını istemişti. Ancak, sendikalar ve bazı öğretmen adayları, ülke genelinde mülakatta verilen puanların KPSS sonuçlarıyla tutarsız olduğunu belirtmekte.
Mülakat Sistemi ve Hukuksuzluk İddiaları
Uzun süredir mülakat uygulaması, tartışmalara sebep olmakta ve binlerce öğretmen adayı mağdur durumda kalmaktadır. Birçok kişi, mülakata girerken karşılaştıkları haksızlıklar yüzünden hukuki mücadele sürecine girmiştir. Mülakatların şeffaf olmaması ve jürinin adaletli davranmaması, dava açan birçok kişinin gerekçeleri arasında yer alıyor. Ankara 16. İdare Mahkemesi, sözleşmeli öğretmenlik mülakatlarında bir adaya uygulanan değerlendirme sürecinde önemli bir hatanın yapıldığını tespit ederek, yürütmeyi durdurma kararı vermiştir. Mahkemenin bu kararı, mülakatların daha önce iddia edilen hukuksuzlukları kamuoyunun gündemine taşıdı.
Mahkemenin Verdiği Kararın Detayları
Mahkeme, söz konusu kararında jürinin mülakat sürecindeki ölçütleri ve puan verme kriterlerini dikkate almadığını, ayrıca puan verilmemesinin gerekçelerinin de açıklanmadığını kaydetmiştir. Bu durum, değerlendirme sürecinin objektif bir biçimde gerçekleştirildiği konusunda soru işaretleri doğurmuştur. Mahkeme, komisyon üyelerinin atadığı puanların gerekçelerini açıklamakta yetersiz kaldığını, böylece davacının itirazının reddine neden olan kararın hukuka uygun olmadığını vurgulamıştır. Bu süreç, kamu personeli alımına dair büyük bir mücadelenin embriyosu niteliği taşımakta ve sonucunun nasıl şekilleneceği tüm adaylar için merak konusu olmaktadır.
TBMM’de Mülakatın Eleştirisi
Kamu personeli alımında mülakat uygulamasını eleştiren önemli bir gelişme de TBMM'de yaşandı. CHP İstanbul Milletvekili Gamze Akkuş İlgezdi, "Sınav birincileri mülakatta elendi" başlığıyla gündeme taşıdığı konuyla, Cumhurbaşkanı Erdoğan'a atıfta bulunarak, 23 ay önce verilen sözün hala yerine getirilmediğini ifade etti. Hazine ve Maliye Bakanlığı'nın "Defterdarlık Uzman Yardımcılığı Sınavı"nda tam 32 il birincisinin mülakattan elendiği ortaya çıktı. İzmir'den Ağrı'ya, Samsun'dan Hatay'a kadar pek çok ilde en yüksek puanları alan adayların mülakatta mağdur olması, mülakat sisteminin adaletisizliğini bir kez daha gözler önüne serdi. Üstelik, kaymakamlık sınavında da benzer bir durum yaşandı. 95 aday arasında en yüksek puan almış 49 kişi mülakatta elenerek büyük bir hayal kırıklığına uğradı.
Mağduriyetlerin Yansımaları
Bu sistemin yarattığı olumsuz etkiler, sadece bireyler üzerinde kalmıyor; aynı zamanda Türkiye'nin kamu hizmetlerine olan güveni de sarsmakta. Kamuoyunda, mülakatların şeffaf ve adil bir şekilde yapılmadığı görüşü birçok kişiyi endişelendiriyor. Yaşanan bu menfi durumlar, kamu personeli alım sürecini karmaşık bir hale getiriyor. Katılımcılar, hakkaniyete dayanan bir değerlendirme sürecinin gerekli olduğunu savunuyor. Mülakat uygulamasının geleceği belirsizliğini korurken, hem mağduriyet yaşayan adaylar hem de mülakatın adalet ölçüsünü sorgulayan toplum, sürecin daha şeffaf olmasını beklemekte. Kamu kaynaklarının etkin kullanımı ve insanların ihtiyaçlarının daha iyi karşılanabilmesi amacıyla bu süreçte köklü değişikliklerin yapılması gerektiği açıktır.