8654,39%-1,58
34,22% 0,07
37,04% 0,12
3007,75% 0,53
4993,02% 0,00
İngiltere'de yapılan araştırmalar sonucunda, MAL adlı yeni bir kan grubunun keşfi, bilim dünyasında büyük bir merak uyandırdı.
İngiltere'de yapılan araştırmalar sonucunda, MAL adlı yeni bir kan grubunun keşfi, bilim dünyasında büyük bir merak uyandırdı. Bu yeni kan grubunun tanımlanmasında, insan kanındaki kırmızı hücrelerin yüzeyinde bulunan belirli bir molekülün eksik olduğu ortaya konmuştur. 50 yıllık bir çalışmanın ürünü olarak belirlenen bu moleküler eksiklik, insanlarda yeni bir kan grubunun varlığını işaret etmektedir.
MAL kan grubunun açılımı, "Miyelin ve Lenfosit Protein" (Myelin and Lymphocyte protein) olarak belirlenmiştir. Bu ad, MAL kan grubunun temelinde yatan AnWj antijeninin, miyelin ve lenfosit proteinleri ile bağlantılı olmasından gelmektedir. AnWj antijeni, kan hücrelerini kaplayan protein ve şekerler nedeniyle oluşan çeşitli kan grubu sistemlerinden biridir.
MAL kan grubu, insanlarda oldukça nadir görülen bir gruptur. AnWj adı verilen gizemli bir antijenin MAL proteini ile ilişkili olduğu tespit edilmiştir. Dünya nüfusunun büyük bir bölümünde AnWj-pozitif olduğu tahmin edilmektedir; ancak AnWj-negatif fenotip, çok az sayıda bireyi etkilemektedir. AnWj-negatif olan bireylerin hücrelerinde MAL proteini bulunmazken, pozitif olanlarda bu protein tam uzunlukta mevcuttur.
AnWj-Negatif Olmanın Nedenleri Neler?
AnWj-negatif olmanın en yaygın nedenleri arasında hematolojik bozukluklar ve bazı kanser türleri bulunmaktadır. Bu durumlar, bireylerin kan hücrelerinde MAL proteininin eksik olmasına yol açabilir. MAL kan grubunun keşfi, kan nakli sırasında antijenlerin eşleşmemesinin neden olduğu ciddi sağlık sorunlarının önlenmesine yönelik daha fazla araştırma yapılmasını teşvik etmektedir.
Bilinen ABO kan grubu sistemi ve Rh faktörünün yanı sıra, kan hücrelerini kaplayan farklı proteinler ve şekerler nedeniyle oluşan çeşitli kan grubu sistemleri mevcuttur. MAL kan grubunun keşfi, bu nadir sistemlerden biridir ve 20. yüzyılın başlarından itibaren tanımlanan büyük kan grubu sistemlerine yeni bir katkı sağlamaktadır. Bu buluş, kan transfüzyonları ve hastaların sağlık yönetimi açısından büyük bir öneme sahiptir.
